NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

bi ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: bi
Bulunan Sonuç: 211

bi-

önek iki kere, iki defa, ikişer.

biangular

s. iki açılı.

biannual

s. yılda iki defa vaki olan. biannually z. yılda iki kez.

bias

i., s., z., f. meyil, temayül, peşin hüküm; şev; taraf tutma; s. verev, meyilli, şevli, çapraz; z. verev olarak, meyilli olarak; f. meylettirmek, aleyhte tesir etmek.

biauriculate

s. iki kulaklı veya kulağa benzer iki uzvu olan.

biaxal

s. iki mihverli; çift eksenli. biaxially z. iki eksenli olarak.

bib

i. çocukların boynuna bağlanan mama önlüğü; iş yaparken takılan önlüğün üst parçası. bib and tucker k.dili giysi.

bib

kıs. bible.

bibber

i. ayyaş kimse, içkiye düşkün kimse..

bibcock

i. ucu aşağı doru kıvrık olan musluk.

bibelot

i.küçük süs eşyası, biblo, antika küçük parça.

bible

i. Kitabı Mukaddes; Eski ve Yeni Ahit; k.h. herhangi bir dinin kutsal kitabı; müracaat kitabı olarak kabul edilen herhangi bir kitap.

biblical

s. Kitabı Mukaddes'e ait veya bunda bulunan. Biblically z. Kitabı Mukaddes'le ilgili olarak.

biblicist

i. Kitabı Mukaddes'i kelimesi kelimesine kabul eden kimse; Kitabı Mukaddes bilgini . biblio- önek kitaplarla ilgili, Kitabı Mukaddes'le ilgili.

bibliofilm

i. kütüphanelerde çok değerli veya çok kullanılan kitapların fotografını çekmede kullanılan mikrofilm.

bibliog

kıs. bibliography.

bibliographer, bibliograph

i. bibliyografya bilgini veya uzmanı.

bibliographic,bibliographical

s. bibliyografyaya ait.

bibliography

i. bibliyografya, belirli bir konuya ait olan kitapların fihristi.

bibliolatry

i. Kitabı Mukaddes'e fazlasıyle tapınma; kitaplara aşırı derecede tutkun olma.

bibliomancy

i. kitap falı; bilhassa Kitabı Mukaddes'le kitap falı açma.

bibliomania

i. kitap toplama merakı bibliomaniac s., i. kitap meraklısı, kitap koleksiyonu yapan, kitap delisi; i. kitaba tutkun kimse.

bibliopegy

i. kitap ciltleme sanatı.

bibliophile

i. kitap seven kimse, kitap hastası.

bibliopole

i. kitapçı, bilhassa nadir bulunan kitapları satan kimse, sahaf.

bibliotheca

i. kütüphane; kitap kataloğu.

bibulous

s. ayyaş, işkiye düşkün; emici, suyu çekici çbibulously z. içkiye düşkün olarak.

bicameral

s. iki meclisi içine alan.

bicarb

bak. bicarbonate of soda.

bicarbonate

i., kim. bikarbonat bicarbonate of soda bikarbonat de süd, soda.

bice

i. bakır karbonatları renginde olan mavi veya yeşil renk.

bicentenary, bicentennial

s., i. 200 yıllık, 200 yılda bir tekrarlanan; i. 200. yıldönümü, 200. yıldönümünü kutlama töreni.

bicephalous

s., bot., zool. iki başlı.

biceps

i., anat., zool. iki başlı kas; bilhassa kolun üst kısmmdaki ve kalça kemiğinin arkasındaki kaslar.

bichloride

i., kim. biklorit.

bicker

f., i. atışmak, çekişmek, münakaşa etmek; titremek, pırııdamak (alev); i. münakaşa, tartışma, çekişme.

bicolor

s. iki renkli, çift renkli.

bicultural

s. bir memlekette bulunan iki ayrı kültür unsuruyla ilgili.

bicuspid

i., anat. öğütücü dişlerle köpek dişleri arasında her bir tarafta dörder tane olmak üzere bulunan kesici dişler. bicuspid valve ikili kapakçık, mitral kapak.

bicycle

i., f. bisiklet; f. bisiklete binmek, bisikletle dolaşmak. bicyclist i. bisikletle gezen kimse.

bid

f., i. müzayedede fiyat arttırmak; (briç), deklarasyon yapmak; teklif vermek; i. teklif; kalkışma, teşebbüs; (briç) deklarasyon. bideler i. teklif veren kimse;(briç) deklarasyon yapan kimse. bidding i. müzayedede fiyat artırma; (briç); deklarasyon serisi. bid in açık artırmada mal sahibi hesabına fiyat yükseltmek. bid up açık artırmada fiyat artırmak.

bid

f.,i. emretmek, kumanda etmek; demek, söylemek; davet etmek; i., k. dili davet. bid fair ihtimal dahilinde olmak. bid farewell veda etmek. do as one is bid boyun eğmek, itaat etmek. bidding i. emir; davet, arzu.

biddable

s. yumuşak başlı, muti, söz dinleyen; (briç) deklarasyon yapmaya müsait.

biddy

i. tavuk; (argo) kocakarı.

bide

f.dayanmak, yıkılmamak; oturmak, beklemek. bide one's time uygun zamanı beklemek.

bidet

i., Fr. bidey.

biennial

s., i. iki yılda bir olan; bot. ömrü iki yıl içinde biten; iç.iki yılda bir tekrarlanan olay; iki senelik ömrü olan bitki. biennially z. iki yılda bir olarak.

bier

i. cenaze teskeresi; tabut.

biff

i., f., A.B.D., (argo) darbe, yumruk; f. vurmak, yumruklamak.

biffin

i., ing. pişirilen bir nevi kırmızı kış elması.

bifid

s. ortadan ikiye ayrılmış olan, yarık. bifid'ity i. yarık oluş. bifidly yarık olarak.

biflex

s. iki tarafı bükülü.

bifocal

s. bifokal, çift odaklı. bifocal glasses, bifocals i. bifokal camlı gözlük.

bifoliate

s. iki yapraklı, çift yapraklı.

bifurcate

f., s. iki kola ayırmak iki kola ayrılmak; çatallanmak; s. iki kola ayrılmış, çatallaşmış. bifurca'tion i. iki kola ayrılma.

big

s. büyük, iri, kocaman, cüsseli; gebe; büyümüş; mühim, etkili; yüksek ruhlu, a1i; yuksek (ses). Big Ben ingiliz parlamento binasındaki büyük saat ve çanı. Big Brother diktatör. big business büyük sermayeli ticaret. big game büyük av; ağır ve tehlikeli teşebbüs. big-hearted s. eli açık, mükrim. big shot, big wheel (argo) kodaman, ekabir. big tree Kaliforniya'da bulunan sekoya ağacı, bot. Sequoia Washingtoniana. big with gebe, yüklü. bigness i. büyüklük, kocamanlık.

bigamist

i. iki kişiyle aynı zamanda evli olan kimse.

bigamous

s. aynı zamanda iki kişiyle evli olan, bu suçu işlemiş olan; bu suça ait.

bigamy

i. iki kişiyle evli olma.

bight

i. körfez, koy; den. roda, kroz; halat bedeni.

bigot

i. mutaassıp kimse, bağnaz kimse; dar görüşlü kimse. bigoted s. mutaassıp, bağnaz. bigotedly z. bağnazca bigotry i. bağnazlık.

bigwig

i., k.dili kodaman, mühim kimse.

bihourly

s. her iki saatte bir.

bijou

i., Fr. ziynet eşyası, mücevherat, küçük ve zarif olan şey.

bijouterie

i., Fr. mücevherat.

bike

i., k.dili bisiklet.

bikini

i. bikini, iki küçük parçadan ibaret mayo.

bilabial

s., dilb. dudaksıl; iki dudaklı .

bilateral

s. iki taraflı, iki kenarlı, iki cepheli. bilateralism, bilateralness i. iki taraflılık. bilaterally z. iki taraflı olarak.

bilberry

i. yaban mersini, bot. Vaccinium myrtillus; dağ mersini, buna benzer birkaç cins fidan ve meyva.

bilbo

i. gen. r. çoğ. eskiden esirlerin ayağına vurulan pranga.

bile

i., biyol. öd safra; huysuzluk, terslik, aksilik.

bilestone

i. safra kesesinde meydana gelen taş, safra tası.

bilge

i., f., den. sintine, sintine suyu, karina; (argo) saçmalık, zırvalık, herze; fıçı karnı; f., den. delinmek, delmek (sintine); şişmek; bel vermek. bilge ejector sintine suyunu boşaltan cihaz. bilge keel yalpa omurgası. bilge pipe sintine borusu. bilge pump sintine tulumbası. bilge water sintine suyu.

bilharziasis

i., tıb. kanda bulunan bir nevi asalak kurdun meydana getirdidi bir hastalık.

biliary

s., biyol. safraya ait. biliary calculus safra taşı. biliary ducts safra yolları.

bilinear

s., mat. iki çizgisi olan.

bilingual

s., i. ana dilinin yanı sıra ikinci bir dili de aynı şekilde konuşabilen, iki dilli; i. iki dili aynı derecede konuşabilen kimse.

bilious

s. safraya ait, öde ait; dargın, küskün, aksi. biliously z. safrayla ilgili olarak. biliousness i. safrayla ilgili olma.

biliteral

s. iki harfli.

bilk

f., i. dolandırmak, aldatmak, kandırmak; bir şeyden sıyrılmak; i. dolandırıcı, düzenbaz kimse; hile, dubara.

bill

i., f. gaga, ağız; f. gagalarım birbirine sürterek sevişmek, koklaşmak. bill and coo sevişip koklaşmak.

bill

i. bir çeşit balta, keser; den. demirde tırnak ucu.

bill

i., f. fatura, hesap, kambiyo senedi, poliçe, tahvil; A.B.D. banknot, kâğıt para; kanun layihası tasarı; afiş; dilekçe (bilhassa mahkemeye verildiği zaman); eğlence programı; (tiyatro veya konserde) basılı program; f. fatura çıkarmak; ilân etmek, afişe etmek; programa dahil etmek. bill broker kambiyo tellâlı, simsar. bill of entry gümrük beyannamesi, ithalât cetveli. bill of exception itiraz dilekçesi. bill of exchange kambiyo senedi, poliçe, tahvil. bill of fare yemek listesi, menü. bill of health sağlık belgesi, sıhhat varakası. bill of lading konşimento, yükleme evrakı; manifesto. bill of rights insan hakları beyannamesi. bill of sale satış bordrosu, fatura. bills payable borç senetleri. bills receivable alacak senetleri. cash a bill çekin bedelini almak, çeki bozmak. fill the bill k.dili vazifesini hakkıyla başarmak. foot the bill k.dili parasını vermek. indorse a bill çeki ciro etmek.

billboard

i. ilan tahtası; den. kasarada demir yatadı.

billet

i., f., ask. askerlere kışlalar dışında temin edilen ikametgâh, konak yeri; bu ikametgâhı temin için çıkarılan yazılı veya sözlü emir, konak tezkeresi; iş, vazife, ödev; pusula, not; kütük, demir veya çelik çubuk; f. konaklatmak , yerleştirmek, yer temin etmek.

billet-doux

i., Fr. aşk mektubu.

billfold

i. cüzdan.

billiards

i., çoğ. bilardo. billiard ball bilardo bilyesi. billiardist i. bilardo oynayan kimse.

billing

i. sanatçının isminin şöhretine göre afişlerde aldığı sıra; hesap çıkartma.

billingsgate

i. ağız bozukluğu, edepsizce konusma.

billion

i., A.B.D. 1000 milyon; milyar; ing. 1000000 milyon billionth s., i. milyarıncı; i. milyarda bir.

billionaire

i milyarder

billon

i. metal para imalinde kullanılan altın, gümüş, bakır vb alaşımı.

billow

i., f. büyük ve kaba dalga, dalgalar halinde yükselen herhangi bir şey (duman v.b.); f. dalgalar halinde kabarmak, yükselmek. billowy s. dalgalı.

billposter

i. afiş asan kimse.

billy

i., k.dili cop; sopa, çomak; Avustralya içinde çay yapılan teneke çaydanlık.

billy goat

k.dili teke, erkek keçi.

billycock

i., ing. melon şapka.

bilobate,bilobated

s. iki loplu.

bilocular

s., biyol. iki hücreli.

biltong

i. Güney Afrika'da güneşte kurutulmuş yağsız et.

bimanous

s. iki elli.

bimanual

s. iki elin de kullanılmasını icap ettiren .bimanually z. iki elle.

bimestrial

s. iki ayda bir vaki olan; iki ay süren.

bimetalism

i. para birimi olarak altın ve gümüşü veya diğer iki madeni birbirlerine olan nispetlerini tespit ederek kullanma sistemi; bu sistemi destekleyen doktrin veya siyaset.

bimetallic

s. iki madenden meydana gelmiş; iki maden esasına dayanan para sistemine ait.

bimonthly

s.,i., z. iki ayda bir vaki olan; ayda iki kere olan; i. iki ayda bir yayımlanan dergi; z. iki ayda bir; ayda iki kere.

bin

i., f. ambar, kömürlük,kutu,sandık; f. ambarlamak,kutuya veya sandığa koymak.

binary

s., i. iki kısımdan meydana gelen, çift; bot. çift; mat. çift değişkenli, biner; biyol. çift isimli; i. iki şeyin karışımı. binary star çiftli yıldız. binary system çiftli sistem.

binate

s., bot. çift halinde bulunan.

binaural

s. iki kulak ile işitme; iki kulaklı; stereofonik.

bind

f., i. bağlamak yerine tespit etmek, raptetmek; dondurmak; tutmak, menetmek, engel olmak; inkıbaz etmek; kenarını tutturmak ciltlemek; huk. senetle bağlamak; donmak, tutmak (çimento v.b.); i. bağlayan şey. bind over veya down huk. mali kefaletle bağlamak, senetle bir işi yapmaya mecbur tutmak. bind up sargı ile bağlamak. in a bind çıkmaza girmiş güç durumda.

binder

i. ciltçi, mücellit; bağ; cilt kap; biçer bağlar makina; tutkal. bindery i. mücellithane, ciltevi.

binding

s., i. bağlayıcı, tutucu; geçerli, muteber; i. ciltleme; cilt; kenar şeridi.

bindle

i., (argo) uyuşturucu madde paketi.

bindweed

i., bot. boru çiçegi, kahkaha çiçedi, gunduz sefası, cadır çiçegi, bot Convolvulus arvensis hooded bindweed kopek pençesi, bof Calystegia sepium

bine

i, bot. sarmaşık cinsi bitkilerin sap kısmı.

binet test

Binet sistemine göre zekâ ölçme testi.

binge

i., (argo) içki alemi, işret meclisi.

bingo

i. bingo oyunu.

binnacle

i., den. pusula dolabı.

binocular

s. i. iki gözün de kullanılmasını icap ettiren; i sık sık coğ. aynı anda iki gözle bakılabilen dürbün veya teleskop.

binomial

s., i., mat. iki terimli; i. aralarında + veya -- bulunan iki terim; biyol. iki terimli isim bio- önek hayat.

bioastronautics

i. uzay yolculuğunun canlılar üzerindeki etkisini inceleyen bilim dalı.

biochemistry

i. hayati kimya, biyokimya.

biocycle

i. biyosferin üç sahasından biri: deniz, tatlı su veya kara.

biodegradable

s. bakterilerle ayrışabilen.

biodynamics

i. biyoloji ilminin canlıların hareketlerini inceleyen dalı

bioecology

i. bitki ve hayvanların çevre ile olan ilişkileriyle uğrasan ekoloji dalı biog. kıs biographer, biographical, biography

biogenesis

i., biyol. canlı organizmaların sadece canlı organizmalardan geldiklerine ait kuram.

biographer

i. hayat hikâyeleri yazan kimse, biyografi yazarı.

biographical

s. hayat hikayesine ait, biyografiyle ilgili biographically z. bir kimsenin hayatıyla ilgili olarak.

biography

i. hayat hikâyesi, biyografi, özyaşamöyküsü biol kıs biological, biologist, biology.

biological

s. biyoloji ilmine ait, biyolojik biological warfare biyolojik savaş.

biologist

i. biyoloji bilgini, biyolog.

biology

i. biyoloji, hayat ilmi.

biolysis

i. organizmaların ayrılıp dağılması.

biometry

i. insan hayatının muhtemel süresini öIçme ilmi.

bionics

i. canlıların davranışlarını inceleyerek bunları kompütör ve elektronikcihazlar alanında uygulama imkanlarını arayan elektronik bilim dalı

bionomics

i. ekoloji.

biophysics

i. biyofizik, fizik kanunlarının biyolojik hadiselere uygulanması ilmi.

bioplasm

i., biyol. canlı madde, protoplazma.

biopsy

i. biyopsi.

bioscope

i. yirminci yüzylın başlarındaki şekliyle sinema oynatma makinası

bioscopy

i., tıb. biyoskopi.

biosphere

i. dünyanın kara, deniz ve tatlı sularında hayat belirtilerinin rastlandığı kısımlar, biyosfer.

biostatics

i., biyol. uzuvların bünyeleri ile faaliyetleri arasındaki ilişkilerin incelenmesi ilmi.

biosynthesis

i. yaşayan hücrelerden oluşan organik maddelerin kimyasal terkibi.

biota

i. herhangi bir coğrafi alan ve jeolojik devrenin karışmış direy ve biteyi.

biotics

i. canlıların fonksiyonlarını inceleyen bilim dalı.

biotite

i., min. biyotit, kara mika.

biparous

s., bot. iki yana ait mihver; zool. ikiz doğuran.

bipartisan

s. iki tarafı da tutan, iki tarafı da temsil eden.

bipartite

s. iki bölümlü, iki kısımlı

biped

i. iki ayaklı hayvan. bipedal s. iki ayaklı.

bipetalous

s., bot. iki taç yapraklı.

bipinnate

s., bot. çift tüylü.

biplane

i. çift kanatlı uçak.

bipod

i. iki ayaklı sehpa, destek.

bipolar

s. iki kutuplu.

biquadrate

i., mat. dördüncü kuvvet. biquadrat'ic s. dördüncü kuvvetten.

biquarterly

s. her üç ayda bir iki defa görülen.

birch

i., f. huş ağacı, bot. Betula; bu ağacın kerestesi; bu ağaçtan yapılmış falaka değneği; f. bu denekle sopa atmak.

bird

i., f. kuş; hindi gibi hayvanlar; bedmintın oyunundaki top; (argo) herif; yuha çekme; f. kuş tutmak, avlamak. birdbath i. kuşların yıkanması için çukur tas. bird cage kuş kafesi. birdcall i. kuş ıslığı. bird catcher kuş tutan kimse. bird dog. av kopeği. bird fancier kuş meraklısı kuşbaz. bird grass kuş otu. bird in the hand cantada keklik, temin edilen menfaat. birdhouse i. ağaca asılı tahta kuş yuvası. birdlime i. ökse, tuzak birdman i. kuş avcısı, kuşçu; k.dili tayyareci, pilot bird's-nest f. kuş yuvalarını aramak, kuş yumurtalarını çalmak. bird of night baykuş. bird of paradise Yeni Gine'ye mahsus cennet kuşu. birds of a feather huyları benzer olan kimseler. bird watcher kuş gözlemi yapan kimse. for the birds (argo) değersiz, saçma. give the bird (argo) yuha çekmek, ıslıklamak. old bird ihtiyar kurt tecrübeli kimse.

bird's-foot

i. taş yoncası, bot. Lotus corniculatus.

birdie

i., k.dil; küçük kuş, kuşcağız; golfda bogi den bir eksik vuruş bird's-eye s. kuş bakışı, tepeden; umum, genel, ayrıntsız; kuş gözüne benzer benekleri olan bird's-eye maple ağaç kısmı benekli bir çeşit isfendan ağacı bird's-eye view kuş bakışı görünüş, manzara.

bireme

i. çift sıra kürekleri olan eski zaman kadırgası.

biretta

i. Katolik din adamlarının giydiği köşeli ufak şapka.

birl

f. yuvarlanmak, döne döne gitmek.

birth

i. doğum, doğma, doğuş, veladet; soy, nesep; başlangıç, kaynak; zuhur. birth control doğum kontrolü. birthday i. doğum günü .birthmark i. doğuştan var olan yüz veya vücuttaki leke. birthplace i. doğum yeri. birth rate nüfusa göre doğum oranı. birthright i. doğuştan kazanılan hak. birthstone i. bir kimsenin doğduğu ayı temsil eden ve kendisine uğur getirecedine inanılan taş. give birth to doğurmak, meydana getirmek, kaynak teşkil etmek.

birthwort

i. kurtluca, zeravent, bot. Aristolochia.

bis

z. iki defa, tekrar.

biscuit

z. bisküvit, çörek, kremasız pasta; açık kahverengi; perdah vurmadan evvelki haliyle fırınlanmış çanak çömlek.

bise

i. Güney Avrupa,nın bazı bölgelerinde, kuzey ve kuzey doğudan esen kuru ve soğuk rüzgâr.

bisect

f. ikiye bölmek; geom. iki eşit parçaya ayırmak. bisection i. ikiye bölme. bisector i., geom. açıortay.

bisexual

s., biyol. hem erkek hem dişi, iki cinsiyetli, hünsa; bot. kendi kendini aşılayan.

bishop

i., f. piskopos; satranç fil; sıcak ve baharatlı şarap; f. piskopos tayin etmek. bishop's miter shell firavun tacı, zool. Mitra episcopalis.

bishopric

i. piskoposluk rütbe, görev ve bölgesi.

bisilicate

i., kim. bisilikat.

bismuth

i., kim. bizmut.

bison

i. bizon, bir çeşit Kuzey Amerika yabani sığırı.

bisque

i. birkaç çeşit koyu çorba; av etiyle veya deniz mahsulleriyle yapılan çorba; bir çeşit dondurma; tenis gibi oyunlarda oyuncuya tanınan fazladan bir vuruş veya buna benzer bir hak; sırsız çömlek.

bissextile

s., i. artık yıla ait; i. artık yıl.

bistable

s. iki sabit durumu olan.

bister, bistre

i. koyu kahverengi bir çeşit boya; kurum boyası.

bistort

i. kurt pençesi, yılankökü, bot. Polygonum bistorta.

bistoury

i. neşter, bisturi, teşrih bıçağı.

bistro

i., k.dili küçük bar, taverna, gece kulübü

bisulfate, bisulphate

i., kim. bisülfat.

bisulfite, bisulphite

i., kim. bisülfit.

bit

i., f. bir aletin keskin olan ucu; matkap; gem; anahtarın kilide giren kısmı; f. gemlemek; tahdit etmek, sınırlamak. take the bit in one's teeth idareyi eline almak.

bit

i., s. parça, lokma, kırıntı, küçük bir kısım; kısa zaman; bilgi iletme birimi, elektronik beyin vb ile muhaverede en ufak birim;(sahnede) ufak rol; A.B.D., (argo) numara; ing. pek az değerli ufak para; A.B.D. yirmibeş sentin yarısı: two bits yirmibeş sent; s. ufak, önemsiz; az .a bit biraz, bir derece. do one's bit kendi payına düşeni yapmak. a good bit hayli, epeyce. a little bit azıcık, bir parça. bit by bit azar azar, yavaş yavaş. give a bit of one's mind haşlamak, azarlamak. not a bit hiç de değil, asla .

bitch

i., f. dişi köpek veya kurt; kancık; (argo) Şirret kadın; kötü kadın; f., (argo) şikâyet etmek; acemice iş yapmak. bitchy s. orospu tabiatlı, şirret

bite

f. ısırmak, dişlemek; sokmak (arı v.b.); oltaya vurmak (balık) ; yakmak ; aşındırmak, yemek; ısırık, parça lokma; diş izi; keskinlik (içki,biber,soğuk). bite off more than one can chew başından büyük işe girişmek. bite the dust düşüp ölmek biting s. keskin; acı.

bitt

f., i., den. geminin kablosunu biteye bağlamak, biteye vurmak; i., den., sık sık çoğ. güverte babası, bite, bita.

bitten

bak. bite.

bitter

s. acı keskin; sert, şiddetli; kötü. to the bitter end iş bitinceye kadar; ölünceye kadar. a bitter pill yenilir yutulur cinsten olmayan durum. bitterish s. acımsı. bitterly z. acı olarak. bitterness i. acılık.

bitterling

i. ilik balığı, zool. Rhodeus amarus.

bittern

i. balaban kuşu, okar, zool. Botaurus stellaris. little bittern cüce balaban, zool. Ixobrychus minutus.

bitters

i., çoğ. içine acı otlar da karıştırılan bir nevi içki.

bittersweet

s., i. hem acı hem tatlı olan; aynı zamanda iyi ve kötü olan; i. yaban yasemini, bot. Celastrus scandens.

bitterwood

i. kavasya, bot. Quassia amara.

bitumen

i., f. zift, katran; f. ziftlemek.

bituminous

s. ziftli, zift gibi. bituminous coal adi maden kömürü.

bivalent

s., kim. iki değerli çift değerli.

bivalve

i., s., zool. yumuşakçalardan çift kabuklu midye ve istiridye gibi hayvan: s. çift kabuklu; çenetli. bivalvular s. midye gibi birbirlerine kenetli çift kabuğu olan.

bivouac

i, f.açık havada kurulan geçici ordugâh; f. açık hava ordugâhı kurmak; açıkta gecelemek.

biweekly

s., i. iki haftada bir vaki olan; haftada iki kere olan; i. iki haftada bir yayınlanan dergi veya bülten.

biz

i, (argo) bak, show biz.

bizarre

s. garip, tuhaf, acayip, biçimsiz.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL