NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
f., i. bağlamak yerine tespit etmek, raptetmek; dondurmak; tutmak, menetmek, engel olmak; inkıbaz etmek; kenarını tutturmak ciltlemek; huk. senetle bağlamak; donmak, tutmak (çimento v.b.); i. bağlayan şey. bind over veya down huk. mali kefaletle bağlamak, senetle bir işi yapmaya mecbur tutmak. bind up sargı ile bağlamak. in a bind çıkmaza girmiş güç durumda.
i. ciltçi, mücellit; bağ; cilt kap; biçer bağlar makina; tutkal. bindery i. mücellithane, ciltevi.
s., i. bağlayıcı, tutucu; geçerli, muteber; i. ciltleme; cilt; kenar şeridi.
i., (argo) uyuşturucu madde paketi.
i., bot. boru çiçegi, kahkaha çiçedi, gunduz sefası, cadır çiçegi, bot Convolvulus arvensis hooded bindweed kopek pençesi, bof Calystegia sepium
Alışveriş Sepetiniz