NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

twi ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: twi
Bulunan Sonuç: 22

twi-

(önek) iki, çift, iki kere.

twibil(l)

i. çifte ağızlı savaş baltası; demirin bir ucu keser ve öbür ucu balta şeklinde bir çeşit kazma.

twice

z. iki kere, iki defa. twice-told s. iki defa söylenmiş, çok söylenmiş; eskimiş, köhne.

twiddle

f., i. döndürerek oynatmak; önemsiz şeylerle meşgul olmak; i. hafifçe döndürme. twiddle one's thumbs parmaklarıyle oynamak.

twig

i. ince dal, sürgün, çubuk. twig'gy s. ince dala benzer veya buna ait; ince dalları çok.

twig

f. (-ged, -ging) İng., (argo) anlamak, kavramak; incelemek, iyice bakmak.

twilight

i. alaca karanlık; başarının sönmesi; mec. yarı buçuk veya az bilgi. Twilight of the Gods İskandinav mit tanrılarla devlerin birbirlerini mahvettikleri savaş. twilight sleep doğum ağrılarını azaltmada kullanılan hafif anestezi.

twill

kıs., (eski) it will.

twill

i., f. kabarık ve çapraz dokunmuş kumaş; f. böyle kumaş dokumak.

twin

s., i., f. (-ned, -ning) ikiz; çift; f. ikiz doğurmak; ikiz olarak doğmak; ikiz gibi kılmak. twin'born s. ikiz olarak doğmuş. Siamese twins birbirine yapışık olarak doğmuş ikiz kardeşler. the Twins ikizler burcu.

twin-screw

s., den. çifte uskurlu; iki ağızlı vida.

twine

i., f. sicim; sarma; sarılış; ipliğin karışıp dolaşması; f. bükmek, sarmak; sarılmak, çöreklenmek.

twinge

f., i. birdenbire sancı vermek, ıstırap vermek, birdenbire sancılanmak; i. birden gelen şiddetli sancı; azap, üzüntü.

twinkle

f., i. göz kırpıştırmak; pırıldamak; çabuk çabuk görünüp kaybolmak; biduziye yanıp sönmek; i. göz kırpıştırma; pırıldama, pırıltı; bir göz açıp kapama müddeti.

twinkling

i. göz kırpıştırma; pırıltı, pırıldama; bir an. in the twinkling of an eye göz açıp kapayıncaya kadar.

twinning

i. ikiz doğurma; iki şey veya kimsenin birleşmesi; iki kristalin birleşmesi.

twirl

f., i. dönmek; fırıldatmak; çevirmek; burmak; i. çevriliş, dönüş, kıvrılış; kıvrım, büklüm.

twist

f., i. bükmek; sarmak; burmak; burkmak; ters anlam vermek; bükülmek; sarılmak; burulmak; şaşırtmak; helezoni döndürmek; kıvrımlar meydana getirmek; dolambaçlı yönde çevirmek; bozmak; i. bükülme; sarılma; burma; burkulma; ibrişim; burmalı ekmek; bükme, bükülmüş şey; düğüm; dönme; dönüş; topun havada dönerek gitmesi; kötülüğe meyil; bükme kuvveti; twist dansı; değişiklik. twist around one's finger parmağının ucunda oynatmak. twist off büküp koparmak. twist one's arm zorlamak, mecbur etmek. twist one's words birinin sözlerine yanlış anlam vermek. twist the lion's tail damarına basmak(İngiliz halkını sinirlendirmek için). twist up büküp bırakmak. a twist of the wrist hüner, ustalık. twist'ed s. bükülmüş; şaşırtılmış, sapkın. twist'er i. büken şey veya kimse; yuvarlanarak giden top; kasırga, hortum.

twit

f. (-ted, -ting) i. azarlamak, kusurunu yüzüne vurmak; takılmak, kızdırmak; i. takılma.

twitch

f., i. birdenbire kapıp çekmek; seğirmek; i. çekip koparma, kapıp çekme; bir kasın gayri ihtiyari oynaması, seğirme.

twitter

f., i. cıvıldamak; kıs kıs gülmek; yüreği çarpmak, heyecanlanmak; cıvıldar gibi söylemek; i. cıvıltı; heyecan.

twixt

(edat), (şiir) arasında.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL