NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
s., i., f. (-ned, -ning) ikiz; çift; f. ikiz doğurmak; ikiz olarak doğmak; ikiz gibi kılmak. twin'born s. ikiz olarak doğmuş. Siamese twins birbirine yapışık olarak doğmuş ikiz kardeşler. the Twins ikizler burcu.
s., den. çifte uskurlu; iki ağızlı vida.
i., f. sicim; sarma; sarılış; ipliğin karışıp dolaşması; f. bükmek, sarmak; sarılmak, çöreklenmek.
f., i. birdenbire sancı vermek, ıstırap vermek, birdenbire sancılanmak; i. birden gelen şiddetli sancı; azap, üzüntü.
f., i. göz kırpıştırmak; pırıldamak; çabuk çabuk görünüp kaybolmak; biduziye yanıp sönmek; i. göz kırpıştırma; pırıldama, pırıltı; bir göz açıp kapama müddeti.
i. göz kırpıştırma; pırıltı, pırıldama; bir an. in the twinkling of an eye göz açıp kapayıncaya kadar.
i. ikiz doğurma; iki şey veya kimsenin birleşmesi; iki kristalin birleşmesi.
Alışveriş Sepetiniz