NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i. dar kanal.
i., argo tüfek, tabanca.
eski got.
i., f. kapı; dağ geçidi, kanal kapağı; (maç veya temsilde) temin edilen bilet hasılatı; büyük valf; elek. sinyal cereyanı ile işleyen anahtar; dokümcülük kalıbı doldurmak için açılan delik, boğaz; bu boruyu dolduran maden. gatecrasher i., k.dili parasız veya davetiyesiz giren kimse. gatehouse i. kapıcı odası. gatekeeper i. kapıcı. gateleg(ged) table açılır kapanır ayaklı kanatları olan masa. gatepost i. kapı süvesi. between you and me and the gatepost söz aramızda. gateway i. geçit, giriş. Cilician Gates Külek Boğazı.
f. toplamak, bir araya getirmek; devşirmek; seçmek, biriktirmek; yığmak; kazanmak; anlamak, sonuç çıkarmak; büzmek, kırma yapmak; toplanmak, bir araya gelmek; artmak, çoğalmak; matb. sayfaları sıraya koymak, harman yapmak; tıb. toplanmak (cerahat) gather up bir araya getirmek, toplamak gather oneself up toparlanmak, kendini toplamak. a gathering storm fırtına havası. A rolling stone gathers no moss. Yuvarlanan taş yosun tutmaz. İşleyen demir pas tutmaz. be gathered to one's fathers atalarının arasına katılmak, ölmek.
i. toplantı, toplanma; topluluk; şiş, cerahat, apse.
eski model mitralyöz.
kıs. General Agreement on Tariffs and Trade.
Alışveriş Sepetiniz