NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
f. toplamak, bir araya getirmek; devşirmek; seçmek, biriktirmek; yığmak; kazanmak; anlamak, sonuç çıkarmak; büzmek, kırma yapmak; toplanmak, bir araya gelmek; artmak, çoğalmak; matb. sayfaları sıraya koymak, harman yapmak; tıb. toplanmak (cerahat) gather up bir araya getirmek, toplamak gather oneself up toparlanmak, kendini toplamak. a gathering storm fırtına havası. A rolling stone gathers no moss. Yuvarlanan taş yosun tutmaz. İşleyen demir pas tutmaz. be gathered to one's fathers atalarının arasına katılmak, ölmek.
i. toplantı, toplanma; topluluk; şiş, cerahat, apse.
Alışveriş Sepetiniz