İngilizcede Yet Kullanımı

Video süresi: 5:03

Yet  edatı İngilizcede çoğunlukla Present perfect tense cümleler ile tamamlanmamış işlerde (uncompleted actions) kullanılır. Henüz anlamını taşır, soru ve olumsuz cümlelerde kullanılır. Yani yet kullanılarak sorulan bir soru cümlesine olumlu cevap vermek istiyorsak already, olumsuz cevap vermek istiyorsak yet  kullanır. Yet genellikli cümlenin sonunda yer alır. 

Yet ile ilgili örnek cümleler

 
Have they finished redecorating your house yet?
Onlar evini yeniden dekore etmeyi henüz bitirdiler mi?

They say they posted it 2 weeks ago but it hasn’t arrived yet.
Onu 2 hafta önce postaladıklarını söylediler ama henüz gelmedi.

I haven’t found a flat yet. Everything around here is so expensive.
Ben henüz bir daire bulamadım. Bu civardaki her şey çok pahalı.

We have done a lot of work, but we haven’t finished yet.
Biz çok iş yaptık ama henüz bitiremedik.

She hasn’t watered the flowers yet.
O, çiçekleri henüz sulamadı.

Have you cleaned the car yet?
Sen arabayı henüz temizledin mi?

Too little has been done yet.
Şimdiye kadar henüz birazı yapıldı.

Nothing has been done yet.
Şimdiye kadar henüz hiçbir şey yapılmadı.

He hasn’t got away yet.
O, henüz uzağa gitmedi.

He’s not five years old yet.
O, daha henüz beş yaşında bile değil.

It hasn’t been decided yet.
Henüz karar verilmedi.

It isn’t too late for me to go yet.
Benim gitmem için henüz çok geç değil.

The cause hasn’t been established yet.
Sebebi henüz belirlenmedi.

The results haven’t come in yet.
Sonuçlar henüz gelmedi.

The woman he’ll marry hasn’t been born yet.
Onun (adamın) evleneceği kadın henüz doğmadı.

Has the post arrived yet?
Posta henüz geldi mi?

Have you done your homework?     Not yet.
Sen ödevini yaptın mı?                    Henüz değil.

Haven’t you got ready yet? Look at the time!
Sen henüz hazır değil misin? Saate bak!

We haven’t seen the end of the matter yet.
Biz meselenin henüz sonu görmedik.

James has not finished his homework yet.
James henüz ödevini bitirmedi.

It’s 2 pm and I am very hungry. I haven’t eaten lunch yet.
Saat 14:00 oldu ve ben çok acıktım. Henüz öğle yemeği yemedim.

Have you seen Eric yet?
Sen henüz Eric’i gördün mü?

Hasn’t he arrived yet?
O henüz gelmedi mi?

Haven’t you had lunch yet?                        No, I haven’t had lunch yet.
Sen öğlen yemeğini henüz yemedin mi?   Hayır, ben henüz öğlen yemeğini yemedim.

The manager hasn’t allowed the workers to go yet.
Müdür henüz işçilerin çıkmasına izin vermedi.

I haven’t phoned Begonia yet. I’ll do it when I get back from work.
Ben henüz Begonia’yı aramadım. İşten dönünce arayacağım.

Our coach hasn’t chosen the starting team yet.
Bizim koçumuz başlangıç takımını henüz seçmedi.

Thomas hasn’t had time to read the book yet.
Thomas henüz kitabı okumaya zaman bulamadı.

Daphne hasn’t bought the tickets yet. I hope she does it soon.
Daphne biletleri henüz almamış. Umarım yakın zamanda yapar.

Does John know that you’re going away?      No, I haven’t told him yet.
John gideceğini henüz biliyor mu?                Hayır, ben henüz ona anlatmadım.
 

Present perfect tense diğer konuları

Present Perfect Tense konu anlatımı
Present Perfect Tense örnekler
Since
For
just
Already
Never
Ever
Present perfect tense test
Simple past tense ve present perfect tense karşılaştırması

Tüm diğer konuları  İngilizce Konu Listesi   sayfasında bulabilirsiniz.