NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
s., z., i., f. en fenası, en kötüsü; z. en fena surette, en kötü şekilde; i. en kötü şey, en fena durum; f. yenmek, mağlup etmek, üstün gelmek. in the worst way (argo) pek çok, fena halde, adamakıllı. at worst en kötü ihtimale göre. if worst comes to worst durum en kötü şekle girerse. get the worst of it yenilmek, mağlup olmak.
i. bükme yün, yün ipliği.
Alışveriş Sepetiniz