NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

wis ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: wis
Bulunan Sonuç: 16

wis

f., (eski) tahmin etmek, zannetmek: düşünmek.

wisdom

i. akıl, akıllılık; ilim, irfan; bilgelik, hikmet, dirayet; bilgece söz. wisdom tooth yirmi yaş dişi, akıl dişi.

wise

(sonek) yoluyle; tarzda; -e bağlı olarak.

wise

f., (argo) haberdar etmek, bilgi vermek. wise up (argo) aklını başına toplamak, hizaya gelmek; akıllanmak. Wise up! Sakın ha! Dikkat et! Gözünü aç!

wise

i. usul, tarz, suret, yol, yöntem . in any wise herhangi bir suretle. in no wise hiç bir suretle, katiyen, asla. in some wise bir dereceye kadar. on this wise bu veçhile.

wise

s. akıllı, tedbirli; tecrübeli, bilgin olan, ferasetli; bilgece; mahir, usta; k.dili. haberli; A.B.D., (argo) küstah. wise guy (argo) ukalâ, pişkin herif. .Don't get wise! Haddini bil! get wise (argo) haberdar olmak, dorusunu bilmek. I'm wise to him Onun hikayesini bilirim Kurduğu hilelerden haberdarım. look wise işten anlar gibi bakmak. No one will be any the wiser kimsenin ruhu duymaz. The suspect said nothing, so the police were none the wiser Sanık konuşmadığmdan polisler bir şey öğrenemediler. wise'ly z. akıllıca.

wiseacre

i. ukalâ; bilgiçlik taslayan kimse.

wisecrack

i., f., (argo) nükteli söz, saka; f. nükteli söz söylemek. wisecracker i. nükteci kimse, şakacı kimse, hazırcevap kimse.

wish

f., i. dilemek, istemek, arzu etmek, rağbet etmek, temenni etmek; i. arzu, istek, dilek, emel, temenni; arzu olunan şey. wish ing. well dilek kuyusu. I wouldn't wish that on anyone Kimsenin başına gelmesini istemem.

wishbone

i. lâdes kemiği.

wishful

s. arzulu, istekli. wishful thinking hüsnükuruntu. wishfully z. arzuyla, hasretle. wishfulness i. isteklilik; hüsnükuruntu.

wishywashy

s., k.dili. yavan, sulu, hafif; karaktersiz, renksiz.

wisp

i., f. tutam, bir tutam şey; bağlam, deste, ufak demet; hüzme; ufak süpürge; bataklık yakamozu; f. süpürmek; buruşturmak. wisp'y s çok ince, çok hafif, çok zayıf; bir tutam.

wist

f., bak. wit.

wistaria , wisteria

i. salkım, bot. Wistaria.

wistful

s. arzulu, istekli, özlemli; dalgın. wistfully z. arzuyla, istekle. wist fulness i. isteklilik, özlemlilik.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL