NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

wild ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: wild
Bulunan Sonuç: 11

wild

s., i. yabani, yabanıl, vahşi; çılgın, deli gibi; arsız, terbiyesiz; hoyrat; zırzop; savruk; dönek, güvenilmez; hiddetli, azgın; fırtınalı; çok hevesli, meraklı; hükmedilmemiş; serseri (kurşun); bazı iskambil oyunlarında kıymeti sabit olmayan (kart); i., the ile çorak ve ıssız yer, çöl, kır, cengel. wild and wooly k.dili. vahşi, medenileşmemiş; gözü pek, atılgan. wild ass yaban eşeği. wild boar yaban domuzu, zool. Sus scrofa. wild cherry yabani kiraz. wild goose yaban kazı. wildgoose chase ele geçmez bir şeyin peşinden koşma. wild oats yaban yulafı. sow one's wild oats gençken fazla serbest bir hayat yaşamak. wild pitch (beysool) topun çok açığa atılması. wild rice su pirinci, yabani pirinç, bot. Zizania aquatica. Wild West A.B.D.'nin eskiden medeniyetin girmediği batı tarafları. be wild about k.dili. çok beğenmek, bayılmak, (bir şey için) deli olmak. in wild disorder büyük karışıklık içinde. It drives me wild Beni çıldırtıyor Beni çileden çıkarıyor. run wild başıboş kalmak; yabanileşmek. wild'ly z. vahşice, çılgınca. wild'ness i. vahşilik, yabanilik.

wildcat

i., s., f. yaban kedisi; dağ kedisi, vaşak, zool. Lynx; şirret kadın, ters huylu kadın; lokomotif ve tender; rizikolu iş; değeri şüpheli maden ocağı; evvelce verimsiz olan bir sahada bol petrol veren ilk kuyu; s. çürük, rizikolu, sağlam olmayan (iş); kanun dışı, kontrolsüz; düzensiz, intizamsız; f. petrol olduğu bilinmeyen bir yerde petrol kuyusu aramak. wildcat strike sendikanın rızası alınmadan yapılan grev. wildcatter i. kıymeti şüpheli olan maden ocaklan satıcısı; şansa bağlı petrol kuyuları açan kimse; kanun dışı viski yapan kimse.

wildebeest

i. öküz başlı Güney Afrika antilopu, gnu, zool. Connochaetes.

wilder

f., (şiir) şaşırtmak, şaşmak.

wilderness

i. kır, sahra; el değmemiş bölge; boşluk; şaşırtıcı kalabalık veya yığın.

wildfire

i. söndürülmesi güç ateş. spread like wildfire söndürülmesi imkansız derecede yayılmak.

wildflower

i. kır çiçeği.

wildfowl

i. av kuşu.

wilding

i., s. yabani ağaç veya fidan ve bunların meyvası; s. evcilleştirilmemiş.

wildlife

i. yabanıl hayat; yabanıl hayvanlar.

wildwood

i. orman.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL