wide ne demek Türkçe anlamı

s., z., i. geniş, açık, engin, vasi, ferah; enli; şümullü; uzak; dilb geniş; bol; z. uzaklara; tamamen, iyice; açıkta, açığa; i. krikette hedeften uzaklaşmış. top wide of the mark nişandan uzak; çok yanlış; yanılmış. widely z. genellikle; yaygın olarak . wide'ness i. genişlik.

s. geniş açılı (mercek).

s. tamamen uyanık; açıkgöz, zeki.

s. şaşkın; saf, masum.

f. genişletmek, açmak, bollaştırmak; açılmak, genişlemek, bollasmak.

s. ardına kadar açık; k.dili. kanun bakımından gevşek (şehir).

s. enli perdede gösterilen (filim).

s. yaygın.