NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
s. zayıf, kuvvetsiz, mecalsiz, takatsiz; hafif, dayanıksız; metanetsiz; sebatsız; akılsız, şaşkın; eksik; hükümsüz; foto. silik çıkmış; dilb. vurgusuz; düşük. weak sister k.dili. dayanıksız ve zayıf kimse. weakly s., z. hasta, hastalıklı; z. zaaf ile; zayıf surette. weak'ness i. zaaf, zafiyet, iradesizlik; kusur; zaaf duyulan şey.
f. zayıf düşürmek; zayıflatmak, zayıflamak; takatini kesmek, takati kesilmek; hafifletmek, hafiflemek; direnci azalmak.
i. gölgebalığıgillerden bir çeşit balık, zool. Cynoscion.
s. yüreksiz, korkak.
s. dizleri zayıf; zayıf karakterli; yüreksiz.
i., s. cılız kimse veya hayvan; s. cılız, güçsüz.
s. iradesiz; aklı zayıf.
Alışveriş Sepetiniz