NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

way ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: way
Bulunan Sonuç: 9

way

i. yol, tarik; yön, yan, taraf, cihet; yer; mesafe; usul, tarz; husus; adet, itiyat, huy; hal, durum, halet; gidiş, ilerleme, ileri gitme; çare, vasıta; huk. irtifak hakkı, geçit hakkı; çoğ. gemi kızağı. ways and means mali tedbirler, para temini, tahsisat bulma yolları. way back k.dili. çok eskiden, uzun zaman önce. way in giriş, girilecek yol. way station d.y. ara istasyon. way train her istasyona uğrayan tren, posta treni. across the way yolun öte tarafında, karşı tarafta. a good way hayli mesafe; iyi bir usul. all the way mümkün olduğu kadar; başından beri. a long way off çok uzakta. be in the way engel olmak, ayak altında olmak. by the way sırası gelmişken, aklıma gelmişken. by way of yolu ile, -den. come one's way başına gelmek. go all the way son haddine varmak; her naneyi yemek. go one's way kendi yoluna gitmek, bildiğini okumak. go out of one's way zahmete katlanmak. go the way of gibi gitmek. have a way with one ikna edici kabiliyeti olmak. in a small way küçük mikyasta, ufak ölçüde. in a bad way kötü bir durumda; tehlikede; çok hasta. in a way bir bakıma. make one's way ileri gitmek, başarmak, muvaffak olmak. on the way yol üstünde, yolunda, yolda. out of the way sapa, yol üstü olmayan; alışılmışın dışında, yolsuz, uygunsuz, münasebetsiz; zahmette; yerinde olmayan, kayıp; ortadan, aradan; yoldan. pay one's way kendi masraflarını kendi ödemek. the right way doğru yol. under way hareket helinde, ilerlemekte, devam etmekte. Have it your way. Nasıl istersen öyle yap. Let's get this out of the way. Bunu ortadan kaldıralım. No way A.B.D., (argo) Çaresiz. İmkân yok.

waybill

i. manifesto, yolcu manifestosu, nakliye senedi, kıs. w.b.

wayfarer

i. yolcu, yaya yolcu.

wayfaring

s., i. yolculuk eden; i. yolculuk.

waylay

f. yolunu kesmek; pusuya yatmak.

wayout

s., A.B.D., (argo) yepyeni, özgün, ileri.

ways

(sonek) yönünde, -e doğru.

wayside

i., s. yol kenarı; s. yol kenarındaki. go by the wayside daha önemli bir şeyden dolayı rafa kaldırılmak.

wayward

s. ters, dik başlı, inatçı, aksi; düzensiz, intizamsız, darmadağınık. waywardly z. inatçılıkla, dik başlılıkla; düzensiz bir şekilde. waywardness i. inatçılık, dik başlılık; düzensizlik.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL