NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
f. istemek, arzu etmek; eksiği olmak; aramak; İng. muhtaç olmak, gerektirmek; yoksul olmak. want for muhtaç olmak, ihtiyacını hissetmek. want to k.dili. gerekmek. Call it what you want. Ne derseniz deyin. The dog wants out. Köpek dışan çıkmak istiyor. He is wanting in politeness İncelikten yoksun. You want to see a dentist today. Dişçiye bugün gitmelisiniz.
i. yokluk, adem; eksiklik, noksan; lüzum, ihtiyaç; gerek, hacet; sıkıntı, zaruret, yoksulluk, fakirlik; istek, arzu. want ad k.dili., gazet. küçük ilan. be in want muhtaç olmak. for want of bulunmadığından.
s. istenen, aranan.
s., (edat) eksik, noksan; (edat) -siz, eksik, az. wanting in noksan, eksik. be wanting in common sense sağduyudan yoksun olmak. be found wanting kusurlu bulunmak.
s., i., f. zevk veya sefahat düşkünü; şehvet düşkünü; avare dolaşan; sebepsiz; kötü niyetli; ahlâksız, ahlâksızlık düşkünü; aklına eseni yapan, önünü arkasını düşünmeyen; i. şehvet düşkünü kimse; ahlaksız kimse; kayıt altına girmeyen kimse; f. kendini ahlâksızlığa vermek; çok gelişmek. wantonly z. şehvetle; sebepsiz yere. wantonness i. şehvet.
Alışveriş Sepetiniz