NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i., f. (-ded, -ding) tutam, tomar; tıkaç, tampon; tüfek sıkısı; topak; k.dili. büyük miktar, çok para; f. tıkaç koymak; tomar şekline getirmek. a wad of gum papuç kadar çiklet. bet one's wad k.dili. eldeki bütün parayı bahse yatırmak. shoot one's wad k.dili. bütün parayı har vurup harman savurmak.
i. tıkaç, tampon; vatka.
f., i. badi badi yürümek, paytak paytak yürümek; i. badi badi yürüyüş. waddly s. paytak.
f. sığ suda oynamak; sığ su veya çamur içinde yürümek. wade into k.dili. şiddetle girişmek. wade through (sığ su veya çamur) içinden geçmek; ağır ağır ve güçlükle ilerlemek; zorla tamamlamak. wad'ing i. suda yürüme. wading boots kalçaya kadar çıkan uzun çizme.
i. sığ su veya çamur içinde yürüyen kimse; uzunbacaklılardan herhangi bir kuş.
i. vadi, dere.
Alışveriş Sepetiniz