NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i., f. yelek; f., gen. with veya in ile yetki vermek; hak vermek; (cuppe) giydirmek. vested interest kazanılmış hak; çıkar; alâkadar menfaat; coğ. çıkar çevreleri.
i., Rom. mit. ocak tanrıçası.
s., i. ocak tanrıçasına ait; bu tanrıçanın rahibelerine ait; iffetli; i. ocak tanrıçasının kâhinesi; erdemli kadın; rahibe.
s. elbiseye ait.
i., f. giriş, antre; trende vagonlar arasındaki kapalı geçit; anat. kanal; dehliz; f. antre veya dehliz yapmak; vagonlan kapalı geçitlerle birleştirmek. vestibuled s. kapalı geçitleri olan.
i. eser, iz; biyol. zamanla küçülmüş ve görevini yitirmiş olan. vestigial s. iz bırakmış; artakalan.
i. giysi, resmi elbise; cüppe.
i. giyinme odası; bazı kiliselerde yönetim kurulu. vestryman i. kilise yönetim kurulu üyesi.
i., f., (eski) kıyafet, kılık, üst baş; elbise; örtü; f., eski giydirmek, örtmek.
Alışveriş Sepetiniz