NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
f. (-did, -done) bozmak, iptal etmek; çözmek, açmak, sökmek; mahvetmek. undo the harm that has been done yapılan zaran telâfi etmek. What's done can't be undone Olan oldu. leave nothing undone yapılmamış hiç bir şey bırak- mamak.
i. feshetme; mahvetme, perişan etme; mahvolma sebebi.
s. yapılmamış, ihmal edilmiş; açılmıs, bağı çözülmüş; mahvolmuş, perişan.
f .kıvrımlarını açmak, açarak tek kat yapmak.
s. kesin, şüphesiz. undoubtedly z. şüphesiz olarak .
Alışveriş Sepetiniz