NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
kıs. ultimately, ultimo.
s.sonraki; açığa vurulmamış, itiraf edilmemiş, gizli; uzakta, öt yanda.
i. kelimenin son hecesi.
s., i. son, nihai, en son, en uzak; esas, cüzlere ayrılmayan, çözümlenemez; müfrit, aşırı; en büyük, en yüksek (kuvvet); i. sonuç. ultimate reality son gerçek. ultimate weapon herkesi öldürecek olan silâh. ultimately z. eninde sonunda, nihayette.
i. (çoğ. -ta,-s) ültimatom.
z., (eski) geçen ayda.
i. en küçük oğlu varis olarak kabul eden sistem.
s., i. aşırı, hadden ziyade, müfrit; üstün; i. iş ve düşünüşünde aşırılığa kaçan kimse, müfrit kimse.
Lat. kudret veya yetkinin ötesinde; k.dili. yasak.
(önek) fazla, aşırı, ifrat derecede; öbür tarafta; -in ötesinde.
i., f. çok yüksek süratle çalışan santrifüj makinası; f. böyle bir makinanın tesiri altında bırakmak.
s. aşırı derecede muhafazakâr.
i. çok ince filtre.
(radyo) 300 ile 3000 megasikl arasında frekans, kıs. uhf.
i. ifrat taraftarlarının prensipleri. ultraist i. müfrit.
i., s. lâcivert, lâcivert boya; s. denizaşırı.
i. çok hassas bir mikrometre.
i. çok ufak cisimleri yandan verilen ışık vasıtasıyle görülür hale getiren mikroskop, ültramikroskop. ultramicroscopic s. mikroskopla görülemeyen; ültramikroskopa ait.
s. fazla modern, ültramodern.
s., i. dağların ötesinde; Alp dağlarının güneyinde bulunan; i. Papanın mutlak yetkisi olmasına taraftar kimse. Ultramontanism i. Papanın mutlak hakimiyetini fazlasıyle isteyen zümrenin sistemi.
s. kâinatın veya şimdiki hayatın ötesinde.
s. kızılötesi, enfraruj.
s. duyulamayacak kadar yüksek perde (ses), yüksek frekanslı (titreşim, ses).
s. ültraviyole, mor ötesi.
Alışveriş Sepetiniz