NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

tit ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: tit
Bulunan Sonuç: 20

tit

i. vuruş; yumruk. tit for tat yumruğa yumruk, misli ile mukabele, kısasa kısas.

tit

i. meme baş.

tit

i. baştankara, zool. Parus major.

titan

i., Yu. mit. Titan; muazzam kuvvet veya kabiliyeti olan kimse; Satürn gezegeninin en buyük uydusu. titan'ic s. muazzam, beşerden üstün.

titanium

i., kim. titan.

titbit

i., İng. ala lokma, çok iyi ve lezzetli parça.

tithe

i., f. ondalık, öşür; onda bir; ufak kısım; aşar vergisi; f. gelirin onda birini kiliseye vermek; aşar vergisini vermek; onda bir nispetinde vergi koymak. tithefree s. aşardan muaf. tithepayer i. aşar vergisi veya ondalık veren kimse. tith'ing i. aşar vergisi koyma veya verme.

titian

i kızll saç rengi; kızıl saçll kız

titillate

f gıcıklamak, gıdıklamak; hisleri okşamak. titilla'tion i. gıdılklama, gıdıklanma; geçici tatlı his.

titivate

f., k.dili şıklaştırmak, süslemek; süslenmek.

title

i., f. başlık, serlevha, kitap başlşığı; lakap, ünvan, isim; rütbe ismi; huk. tasarruf hakkı, istihkak; huk. tasarruf se nedi, tapu; f. lakap veya ünvan vermek; kitaba ad koymak. title deed tapu senedi, tasarruf belgiti. title page baş sayfa, başlık sayfası. title role piyese adını veren karakter. a just title haklı tasarruf; alma veya malik olma hakkı. titled s. asalet unvanı olan isimlendirilmiş.

titleholder

i. unvan sahibi, şampiyonluk ünvanına sahip kimse.

titmouse

i. (çoğ. -mice) baştan kara, zool. Parus major bearded titmouse bıyıklı baştankara, zool. Panurus biarmicus. blue titmouse mavi baştankara, fanta, zool. Parus caeruleus. coal titmouse iskete, sam baştankarası, zool. Parus ater. long tailed titmouse uzun kuyruklu baştankara, zool. Aegithalos caudatus. marsh titmouse bataklık baştankarası, zool. Parus palustrisı penduline titmouse çulhakuşu, zool. Parus pendulinus.

titrate

f, kim titre etmek titra'tion i titre, titrasyon.

titter

f., i. kıkır kıkır gülmek, kıkırdamak; i kıkır kıkır gü1üş.

tittle

i. harf üzerine konulan işaret, nokta; zerre, en ufak şey.

tittletattle

i., f. dedikodu; dedikoducu veya geveze kimse; f., dedikodu yapmak.

tittup

f. (-ped, -ping) i. canlılıkla hareket etmek, kıvrak olmak; i. kıvraklık, canlılık.

titubation

i., tıb. omurilik hastalıklarından meydana gelen dengesizlik ve sendeleme.

titular

s., i. lakaba ait; unvandan dolayl olan; yalnız unvandan ibaret; unvan veren; i. görev veya sorumluluğu olmayıp yalnız unvanı olan kimse; fiili varlığı kalmamış bir piskoposluğun unvanını alıp merkezde kalan piskopos. titulary s. unvan dan ibaret, unvana ait. titularly s. yalnız unvandan ibaret şekilde.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL