NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

tin ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: tin
Bulunan Sonuç: 26

tin

i., f. (-ned, -ning) s. kalay; teneke; İng. teneke kutu; (argo) para, (slang) mangır, mangiz; f. kalaylamak; teneke kaplamak; teneke kutulara doldurmak; s. tenekeden yapılmış. tin god tanrı gibi ululanan değersiz kimse. tin hat askerlere mahsus çelik başlık. tin lizzie A.B.D., (argo) T model Ford otomobil. tinpan alley şarkıcı ve şarkı bestecileri ile yayıncıları; bunların oturduğu semt. tin plate teneke kaplı çelik, saç.

tinamou

i. bıldırcın veya kekliğe benzer ve Güney Amerika'ya mahsus bir çeşit av kuşu.

tincal

i. tasfiye edilmemiş boraks.

tinct

f. hafif renk vermek.

tinctorial

s. renk veya boyaya ait; renk veren.

tincture

i., f. hafif renk; ecza. mahlul, ruh, ispirto eriyiği; başka şeye katılmış cüzi şey; f. hafif renk vermek; içine katmak; hafifçe etkilenmek.

tinder

i. kav, kuru ve yanıcı şey.

tinderbox

i. kav, çakmak kutusu; kav gibi çok çabuk yanan şey.

tine

i. çatal dişi; geyik boynuzunun çatalı. tined s çatallı, dişli.

tinea

i., tıb. kellik gibi deri hastalığı.

tinfoil

i. kalay yaprağı, ince levha kalay, stanyol.

ting

i., f. çınlama sesi; f. çınlamak. tingaling i. ufak zil sesi.

tinge

f., i. hafifçe boyamak, renk vermek; içine başka şey karıştırmak; i. hafif renk; cüzi şey.

tingle

f., i. (tokat, uyuşukluk veya soğuktan) yanıp acımak, sızlamak; i. yanıp aclma, sızlama; karıncalanma.

tinker

i., f. seyyar tenekeci veya lehimci; tamirci; tamircilik; bir seşit uskumru; f. teneke kapları tamir etmek; kabaca tamir etmek; tamircilik yapmak. He doesn't give a tinker's dam veya damn Aldırış etmez. It's not worth a tinker's damn. Beş para etmez .

tinkle

f., i. çınlamak, çıngırdamak, çmglrdatmak; ç.dili işemek; i. çıngırtı.

tinner

i. tenekeci; teneke madencisi; kalaycı.

tinnitus

i., tıb. kulak çınlaması.

tinny

s. teneke gibi, teneke sesli; teneke tadı veren; kalaylı.

tinsel

i., s, f. (-ed, -ing veya -led, -ling) gelin teli; gösterişli ve cicili bicili sey; ipekli veya gümüş telli kumaş; s. gelin teline benzer; cicili bicili; f. gelin teli ile süslemek; cicili bicili yapmak.

tinsmith

i. tenekeci.

tint

i., f. hafif renk; renk çeşidi; matb. zemin rengi; f. hafif renk vermek, hafif boyamak. It was red tinted with purple. Eflatuna çalan kırmızıydı.

tintinnabulum

i. (çoğ. -la) çıngırak, çıngırdak. tintinnabulary s. çıngırağa ait; çıngırak sesli. tintinnabula'tion i çıngırdama; çan çalınması.

tintype

bak. ferrotype.

tinware

i. teneke kaplar.

tiny

s. minicik, ufacık, küçücük, ufak tefek.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL