NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(i.), (f.) çadır, otağ, oba; (f.) çadır kurup oturmak. tent bed çadır gibi tavanı olan yatak. tent caterpillar ağaçlar üzerinde çadır şeklinde yuva yapan tırtıl. tent fly çadırın bezden yapılmış kapısı. tent peg çadır kazığı. bell tent ortası direkli konik çadır. pup tent tek kişilik dam biçiminde çadır.
(i.), (f.), (tıb.) yara fitili; cerrah mili; (f.) cerrah mili ile yoklamak; fitil ile yarayı işletmek.
(i.) bir çeşit siyah İspanya şarabı.
(i.), (zool.) mürekkepbaIığında olduğu gibi ince ve uzun dokunma veya kavrama uzvu; (bot.) bazı yapraklarda bulunan ince kıl gibi hassas lif, dokunaç. tentac'ular (s.) kavrama uzvu gibi; dokunaçla ilgili.
(i.), (çoğ.) kavrayıcı kıl gibi uzuvları olan hayvancıklar sınıfı.
(s.), (i.) deneme kabilinden, tecrübe olarak yapılan; (i.) tecrübe, deneme. tentatively (z.) muvakkaten, tecrübe kabilinden.
(i.), (f.) kumaşı gerip kurutmaya mahsus kancalı çerçeve; (f.) kancalı serçeveye germek.
(i.) (İng.) fabrikada makinalara bakan kimse.
(i.) kumaşı çerçeveye germeye mahsus kancalardan biri. on ten terhooks endişe içinde, sabırsızlıkla bekleyen.
(s.), (i.) onuncu; onda bir; (i.) onda bir kısım; onuncu gelen şey; ondalık; (müz.) on notalık mesafe. tenth'ly (z.) onuncu olarak.
Alışveriş Sepetiniz