NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
s., z., (ünlem) muhakkak, şüphesiz; olumlu, müspet; kesin, kati; emin, sağlam, güvenilir; sabit, metin; nad. sıkı, sıkı bağlayan; z., k.dili. şüphesiz; (ünlem) tabii, elbette. sure enough muhakkak, sahiden. be sure dikkat etmek. for sure elbette, muhakkak, kati olarak. make sure temin etmek; tahkik etmek, soruşturmak; işin aslını anlamak. to be sure elbette, muhakkak. sure'ness katiyet, kesinlik; emin olma.
s., z., A.B.D., k.dili. hakiki; z. muhakkak.
s., k.dili başaracağı şüphe götürmeyen.
s. ayağını sıkı basan, düşmez, kaymaz.
z. elbette, muhakkak; emniyette olarak; tehlikesizce.
i. kefil, rehine; teminat, emniyet. stand surety kefil olmak. surety ship i. kefalet.
Alışveriş Sepetiniz