NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
kıs. subjeet, subjeetively, subjunetive.
s. altındaki; alttaki.
f. hükmü altına almak, itaat ettirmek, boyun eğdirmek, arz etmek, sunmak. subject to maruz kılmak, tesiri altında bırakmak; mahkum etmek mecbur tutmak; tabi kılmak.
i. uyruk, tebaa; kul, bende; maruz olan kimse, hedef; denek; konu; ders, ders konusu; neden; dürtü; gram. özne; müz. esas perde esas makam; fels. özne. subject matter konu, mevzu.
s. buyruk altındaki. subject to idaresi altında, tasarrufunda; bağlı, tabi; maruz, tesiri altında.
i. hüküm altına alma; tabi olma, itaat, boyun eğme.
s. öznel; zati kişisel, şahsi; dahili; hayali; gram. nominatif, öznel, subjectively z. öznel olarak. subjectiveness, subjectiv'ity i. öznellik.
i. öznelcilik.
f. ilave etmek, eklemek. subjoinder i. ilave, ek.
f. boyun eğdirmek, tabi kılmak, itaat ettirmek; zapt etmek, fethetmek; maruz bırakmak. subjuga'tion i. boyun eğdirme.
s., i., gram. şart (kipi).
Alışveriş Sepetiniz