NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i., f. (-ded, -ding) iri başlı çivi; zincir baklasının lokması; gömleğin eğreti düğmesi; bağdadî duvarı tutan direk; f. iri başlı çiviler çakmak; düğme ile süslemek. stud bolt saplama cıvata, çekme cıvatası. stud'work i. iri başlı çivilerle süslü iş. studding i. duvar direkleri; odanın yüksekliği.
i., s. at ahırı, tavla; damızlık atların beslendiği yer; aygır; damızlık erkek hayvan; s. damızlık.
i. safkan atların şecere defteri.
i., den. cunda yelkeni.
i. öğrenci, talebe; uzman. student body bir okul veya üniversite öğrencilerinin tümü. student lamp değişik yönlere çevrilebilen masa lambası. student nurse hemşirelik öğrencisi. student teacher stajiyer öğretmen. studentship öğrencilik; ing. burs.
i. hara.
i. aygır.
s. iyi mütalâa olunmuş, düşünerek yapılmış, mahsus yapılmış; maksatlı. studiedly z. maksatla, mahsus.
i. stüdyo. studio couch yatak olabilen sedir, açılır kapanır kanepe.
s. çalışkan, ödevcil, gayretli, okumayı sever; dikkatli, hevesli. studiously z. çalışarak, gayretle, dikkatle. studiousness i. çalışkanlık, gayret, dikkat.
i. çalışma, okuma, irdeleme, mütalaa; inceleme, araştırma, tetkik; gayret, çalışkanlık; düşünme, tefekkür; dalgınlık; araştırma konusu veya sahası; kalem tecrübesi, alıştırma taslak; müz., etüt; yazıhane; çalışma odası; k.dili. rol ezberleyen kimse. study group araştırma grubu. study hall mütalaa salonu; çalışma saati. His face was a study yüzü görülecek bir haldeydi. in a brown study başka şeylere dikkat etmeyecek derecede düşünceye dalmış. make a study of öğrenmeye veya anlamaya çalışmak.
f. okumak, irdelemek, çalışmak, mütalaa etmek; düşünmek; incelemek, araştırmak, tetkik etmek; gayret etmek; tahsil etmek. study up on için ders çalışmak.
Alışveriş Sepetiniz