NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
f. (strode, stridden) i. uzun adımlarla yürümek, geniş adımlarla gezinmek; üzerine binmek; i. uzun adımlarla yürüme; uzun adım. hit one's stride normal seyrini veya hızını bulmak. make rapid strides hızla ilerlemek; büyük terakki göstermek. take in one's stride temposunu bozmadan bir engeli atlamak; umumi gidişini değiştirmeden hayatın güçlüklerini yenmek, telaşa kapılmadan işini yürütmek.
s. gıcırtılı, tiz, keskin sesli. stridently z. tiz bir sesle.
Alışveriş Sepetiniz