NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i., s. dar yer, geçit, boğaz; s., (eski) dar. straits i., (çoğ.) boğaz; zor durum. the Straits İstanbul ve Çanakkale Boğazları.
f. daraltmak; sıkıntıya düşürmek. in straitened circumstances çok muhtaç vaziyette, büyük darlık içinde, fakir. strait jacket deli gömleği.
s. ahlak ve davranış konusunda tutucu.
Alışveriş Sepetiniz