NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

straight ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: straight
Bulunan Sonuç: 7

straight

s., i., z. doğru, müstakim, düz; namuslu, dürüst; k.dili. güvenilir, emin; düzenli, muntazam, tertipli; şaşmaz, fark gözetmez; halis, saf (içki); k.dili. sapık olmayan; müz. içten geldiği gibi söylenmiş, irticalen söylenmiş; i. doğru çizgi, düz hat; the ile koşuda son dönemeçle hedef arasındaki mesafe; pokerde beş kartlı bir seri; z. dosdoğru, sapmaksızın, yanılmadan; namuslu bir şekilde. straight and narrow doğru ve dürüst. straight from the shoulder hiç kaçınılmadan. straight man A.B.D., k.dili. sahnede komedyenle çalışan ciddi görünüşlü oyuncu. straight role fazla özelliği olmayan basit rol. straight ticket A.B.D. hep bir partinin adaylarına verilen oy. straight face anlamsız surat. go straight ıslah olmak. out of straight eğri. stand up straight dik durmak. straight'ly z. açıkça, dobra dobra. straight'ness i. doğruluk.

straightaway

s., i., z. dosdoğru; i., dönemeçsiz koşu yolu; z. hemen, derhal.

straightedge

i. cetvel tahtası, cetvel.

straighten

f doğrultmak, düzeltmek, tesviye etmek; doğrulmak, düzelmek. straighten out düzeltmek, doğrusunu açıklamak veya öğrenmek. straighten up düzeltmek, toplamak; dik durmak; dürüst yola dönmek, ıslah olmak.

straightforward

s. doğru sözlü, dobra dobra söyleyen, dürüst, açık sözlü. straightforwardly z. açıkça, dürüst bir şekilde, dobra dobra. straightforwardness i. dürüstlük; açıklık.

straightout

s., k.dili. açık sözlü, çekinmesiz; gerçek, hakiki; sözünün eri.

straightwav

z. derhal, hemen.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL