NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

stick ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: stick
Bulunan Sonuç: 10

stick

i. tahta parçası, değnek, baston, çubuk sopa, ağaç, sırık, tahta; matb. tertip cetveli, kumpas; (argo) içeceğe katılan alkollü içki; k.dili. gemi direği; orkestra şefinin değneği; ask. zincirleme atılan bombalar; hav. manevra kolu, idare kolu. the sticks kereste elde edilen orman; k.dili. taşra get on the stick işe başlamak, işe koyulmak. hold a stick to karşılaştırmaya değmek. walking stick baston wrong end, short end veya dirty end of the stick işin kötü tarafı.

stick

f. (stuck) saplamak; delmek; koymak; sokmak; çakmak; saplanıp kalmak, hareket edememek, kopmamak; yapıştırmak, yapışmak; bıçaklamak, hançerlemek; batmak (iğne, diken); k.dili. şaşırtmak; (argo) aldatmak;( argo) mesuliyet yüklemek; matb. harfleri dizmek; sadık kalmak. stick around civarında dolaşmak, peşinden ayrılmamak; oyalanmak. stick at sakınmak; itirazda bulunmak; çekinmek; direnmek. stick to yapışmak. stick by sadık kalmak; civarında kalmak. Sticken up ! Eller yukarı ! stick in one's craw hazmedilmesi zor olmak (söz veya durum). stick it out dayanmak, sonuna kadar kahrını çekmek. stick one's neck out tehlikeyi göze almak. stick out dışarı çıkarmak, dışarı çıkmak; aşikâr olmak. stick together birbirine yapışmak; dayanışmak, birbirine destek olmak. stick to one's fingers (para) deve yapmak. stick to one's guns direnmek. stick to one's knitting kendi işine bağlı kalmak. stick to one's ribs doyurmak. stick up (argo) yolunu kesmek, tabanca ile soymak. stick up for k.dili. tarafını tutmak. stick with it dayanmak, sonuna kadar sebat etmek. sticking plaster plaster .sticking point takıntılı yer.

sticker

i. etiket; yapıştıran kimse; k.dili. şaşırtıcı şey; diken; yapışkan ot.

stickinthemud

i., k.dili. mıymıntı kimse.

stickle

f. püruz çıkarmak; ince eleyip sık dokumak, titizlenmek; tereddüt etmek, kararsız olmak. stickler i. bir konuda titizlenen kimse. a stickler for order düzen meraklısı.

sticklebsck

i. dikenli balık, zool. Gasterostus.

stickpin

i.,( A.B.D.) kravat iğnesi.

sticktoitive

s., k.dili. sebatkâr, azimli.

stickup

i., (argo) soygun.

sticky

s. yapışkan; sıcak ve nemli; (İng), k.dili. zor, ıstırap veren. stickily z. yapışkan bir şekilde. stickiness i. yapışkanlık.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL