NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
s., i. dik, sarp; k.dili. fazla, aşırı, yüksek (fiyat); i. dik yokuş, uçurum. steeply z. dikine; hızla. steepness i. sarplık, diklik.
f., i. suya bastırmak, iyice ıslatmak, karmak; demlendirmek, demlemek; fig. doldurmak, içine işletmek; demlenmek; iyice ıslanmak; i. demlenme, demlendirme; iyice ıslatma veya ıslanma; içinde bir şey ıslatılan sıvı veya kap. He is steeped in Near East history Yakın Doğu tarihi konusunda çok bilgilidir .
i. kilise kulesi, çan kulesi. steepled s. çan kuleli; çok kuleli..
i. engelli yarış.
i. kule veya yüksek baca tamircisi.
Alışveriş Sepetiniz