NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

state ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: state
Bulunan Sonuç: 13

state

f. ifade etmek, belirtmek, beyan etmek; tayin etmek, saptamak, tespit etmek.

state

i., s. hal, vaziyet, durum, keyfiyet; debdebe, tantana, ihtişam; devlet; hükümet; eyalet; memleket; s. devlete ait; resmi; siyasi. state bank (A.B.D.) bir eyaletin müsaadesi altında çalışan banka; devlet bankası. state college eyalet üniversitesi. state's evidence huk. devlet lehine şahitlik; suçunu ikrar ederek kendi suç arkadaşları aleyhine sahadet eden kimse. turn state's evidence suçunu ikrar ederek devlet lehine şahitlik etmek. State House hükümet binası; meclis binası. state of siege örfi idare, sıkıyönetim. state of war harp hali state owned devlet malı. state prison siyasi mahkümlara mahsus hapishane; (A.B.D.) bir eyalete mahsus ağır ceza hapis hanesi. state socialism sosyalizm, devletçilik. state's rights eyaletin hakları. state trooper (A.B.D.) motorlu araçlarla devriye gezen jandarma .state university (A.B.D.) eyalet üniversitesi Department of State (A.B.D.) Dışişleri Bakanlığ.ı in state resmi olarak, debdebe ve ihtişamla. lie in state teşhir edilmek üzere açık tabut içinde yatmak (büyük bir zatın cenazesi). the States k.dili. Amerika Birleşik Devletleri (ABD haricinde kullanılır).

statecraft

i. devlet idaresi, devletçilik.

stated

s. belirli, muayyen, düzenli, muntazam; ifade edilmiş, beyan edilmiş; kaydedilmiş.

statehood

i., (A.B.D.) eyalet olma durumu.

stateless

s. haymatlos, vatansız.

stately

s. haşmetli, azametli; heybetli, gösterişli stateliness i. haşmetli olma.

statement

i. ifade; takrir, ifade olunan şey, beyanat, demeç; rapor; hesap raporu.

stater

i. eski Yunan şehirlerinde bir çeşit madeni para.

stateroom

i. hususi vapur kamarası; yataklı vagon kompartımanı.

stateside

s., z. ABD'de olan; z. ABD'de veya ona doğru.

statesman

i. (çoğ. -men) devlet adamı, devlet işlerinde tecrübeli ve bilgili olan kimse. statesmanlike, statesmanly s. devlet adamına yakışır, akıllı ve tedbirli. statesmanship i. hükümet idaresinde hikmet ve cömertlik.

statewide

s. bütün eyaleti kapsayan .

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL