NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

stag ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: stag
Bulunan Sonuç: 17

stag

i., s. erkek geyik; iğdiş edilmiş domuz; bir ziyafet veya toplantıda kadın arkadaşı olmayan erkek; erkekler için toplantı; s. yalnız erkeklere mahsus. stag beetle boynuzlu bir böcek, zool. Lucanus cervus, stag line dansta damı olmayan erkekler grubu. stag party yalnız erkeklere mahsus eğlence. go stag karşı cinsten refaket eden olmadan. toplantıya gitmek.

stage

i. sahne; tiyatro, sahne hayatı, tiyatroculuk; meydan; yolculuğun bir kısmı, bir günlük mesafe; merhale, menzil; safha; mertebe, devre; suyun yükseliş derecesi; bir binanın yatay kesiti, kat; mikroskopta bakılacak cismin konulduğu raf; uzay roketinin basamaklı çalışan itme takımlarından her biri; yapı iskelesi; posta arabası. stage business tiyatro. oyuncuların konuşma dışındaki jest ve mimikleri. stage design sahne dekorasyonu. stage director sahne müdürü. stage door aktörlere ve sahne görevlilerine mahsus tiyatro kapısı. stage fright seyircileri görünce oyuncularda bazen görülen korku. stage manager sahne amiri. stage whisper sahnede aktörün kolayca işitilen fısıltısı. by easy stages derece derece, azar azar. critical stage nazik veya tehlikeli safha, buhranlı devre. go on the stage tiyatroya girmek, sahne hayatına atılmak. larval stage böceklerin larva haline geldikleri devre. quit the stage sahneden çekilmek.

stage

f. sahneye koymak; temsil etmek; yürütmek, idare etmek.

stagecoach

i. posta arabası, menzil arabası.

stagecraft

i. piyes yazma veya sahneye koyma sanatı.

stagehand

i. sahne görevlisi.

stager

i. çok tecrübeli kimse.

stagestruck

s. aktörlük hevesine tamamen kapılmış.

stagey

bak. stagy.

staggard , gart

i. dört yaşında erkek geyik.

stagger

f., i. sendelemek, sersemleyip düşecek gibi olmak; tereddüt etmek; şaşırtmak, hayrete düşürmek, sersem etmek; karışık düzenlemek; ayrı saatlere bölüştürmek; kanatları karşı karşıya gelmeyecek şekilde tertip etmek; i sendeleme; sersemleşme; çoğ. hayvanlara mahsus damla illeti. stag geringly z. sendeleyerek; şaşırtıcı derecede.

staghound

i. geyik avında kullanılan iri av köpeği .

staging

i. bina iskelesi; menzil arabasıyla yolculuk: sahneye koyma.

stagnancy

i. durgunluk; atalet, işlemezlik.

stagnant

s. durgun, hareketsiz, bayatlamış, bozulmuş (su); atıl, kesat, rakit.

stagnate

f. durgun olmak, durgunlaşmak, durgunluk sebebinden bozulmak (su); atıl veya hareketsiz olmak; bitki gibi yaşamak. stagnation i. durgunluk.

stagy , stagey

s. sahneye yakışır, aktörce stagily z sahneye yakışır şekilde staginess i. sahneye yakışır tarz.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL