NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i., f. (-red, -ring) mahmuz; saik, tahrik vasıtası, kışkırtıcı herhangi bir şey; mahmuza benzer sivri odun parçası; bazı çiçeklerde bulunan boru şeklinde çıkıntı; horoz mahmuzu; duvarı destekleyen çıkıntılı kısım; payanda, destek; ovaya uzanan dağ burnu; demiryolunun kısa şube hattı; f. mahmuzlamak; kışkırtmak, tahrik etmek şevketmek; üstüne mahmuz çivileri koymak; hayvana mahmuz vurup gitmek; mahmuzla kesmek. spurgear, spur wheel düz dişli çark, alın dişlisi. on the spur of the moment irticalen, anında, evvelden hazırlık yapmadan. set spurs to mahmuzlamak. win one's spurs ilk şöhreti sağlamak. spurry s. mahmuzlu.
i. mahmuz yarası.
i. sütleğen, bot. Euphorbia spurge laurel, defneye benzer bir bitki, bot. Daphnelaureola spurge olive dulap talotu, bot. Daphne mezereumsun spurge, sarı sütleğen, bot. Euphorbia helioscopia. tree spurge ağaç sütleğeni.
s., zool. ayağının arka parmağı mahmuzlu (kuş).
s. sahte, taklit, yapma, düzme; biyol. sathi, asıl olmayan, benzer; kanun dışı (çocuk). spuriously z. taklit ederek. spuriousness i. benzeri olma, taklidi olma.
f., i. tekme atıp defetmek, tekme ile kovmak; hakaretle reddetmek; i. hakaret edici davranış; nefretle reddetme.
i. mahmuzcu.
i. karanfil familyasından herhangi bir ot.
f, i. ani hamle yapmak, davranmak; i. ani hamle; kısa müddet için faaliyet artışı.
f., i. fışkırmak, fışkırtmak; i. fışkırma.
Alışveriş Sepetiniz