NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i., f. kaşık; kasık şeklindeki şey; golfta topu vurup havalandırmaya mahsus bir çeşit değnek; f. kaşıkla almak; kaşık ile balık tutmak; kroket veya golfta topu vurup havalandırmak; k.dili. oynaşmak, sevişmek. born with a silver spoon in one's mouth zengin aile çocuğu olarak doğmuş.
i. kaşıkçı balıkçıl, spatül kuşu, zool. Platalea; kaşıkçın, zool. Spatula clypeata.
i. mısır unu ve yumurta ile yapılan yumuşak ekmek.
bak. spindrift.
i. ses veya heceleri konuşurken yanlışlıkla karıştırma: our dear old queen'' yerine ''our queer old dean.
s. ağzına beslenmiş; nazlı büyümüş.
i. kaşık dolusu.
i. kaşıkotu, bot. Cochlearia officinalis.
s., k.dili. sersem, aklı başından gitmiş; sevgilisine aşırı derecede düşkün. spoonily z. budalaca. spooniness i. aşırı düşkünlük, aklı başından gitme.
Alışveriş Sepetiniz