NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i, gen. çoğ kısa tozluk, getir.
f., bak. spit.
i., f. (ted, ting) istiridye yumurtası; f. yumurta dökmek (istiridye).
i., f. (ted, ting) şamar, sille: şaplak; ağız dalaşı; yağmur şakırdaması; f. sille vurmak; ağız kavgası etmek, atışmak, dalaşmak; şakırdamak (yağmur).
i., İng. sel; şiddetli sağanak; denizde görülen su hortumu. spate of words ansızın içini dökme, konuşarak boşanma.
i, bot. yen, spat, brakte, bürgü.
s,. min. ispat taşma benzer, ispatik.
z. uzamsal; uzaysal.
f., i. serpmek, sıçratmak: çamurlamak; iftira etmek, şerefini lekelemek, çamur atmak; i. serpme, sıçratma; pıtırtı; çamur lekesi, zifos.
i, gen. çoğ. çamura karşı giyilen uzun tozluk, çamurluk.
i. sarı nilüfer, bot. Nymphaea advena.
i. mablak, spatula; tıb. dilbasan.
s. spatula şeklindeki, kaşık biçimindeki.
Alışveriş Sepetiniz