NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
s., f., i. ekşi; ters, huysuz, hırçın, titiz; (eski) tatsız; asitli (toprak); acı, acıklı; f. ekşitmek, ekşimek; kesilmek, bozulmak; i. ekşi şey; ekşi içki; asit mahlülü ile yıkama. sour cherry vişne. sour cream ekşi krema, smetane. sour grapes ulaşılamayan şeye pis deme (Kedi ulaşamadığı ciğere pis der). go sour ekşimek; değerini kaybetmek, kötüye gitmek, bozulmak. sour'ish s. ekşice, mayhoş. sourly z. tersçe. sourness i. ekşilik; terslik.
i. kaynak, menşe, köken; pınar, pınar başı, kaynak, memba; asıl, sebep, esas.
bak. sordine.
i. maya olarak kullanılan ekşi hamur; (argo) Alaska'da altın arayıcısı.
i., (argo) mızmız kimse.
Alışveriş Sepetiniz