NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
s., z., zam. bazı; bir; birtakım; birkaç, biraz, bir miktar, bir hayli, epeyce; A.B.D., k.dili. hatırı sayılır; z. yaklaşık olarak, takriben; zam. bazı.
(sonek) cisim: chromosome.
(sonek) -ci, -ce: quarrelsome.
zam., i. biri, birisi, bir kimse; i. hatırı sayılır kimse, büyük şahsiyet.
z., A.B.D., k.dili. bir gün.
z. bir yolunu bulup, her nasılsa. somehow or other her nasıl olursa olsun.
zam., i. birisi; i. bir kimse.
z., k.dili. bir yere, bir yerde.
i., f. taklak, perende; f. taklak atmak, perende atmak.
i. bir şey; bir parça şey; olağanüstü bir şey; falan.
s., z. eski, sabık; z. bir zaman, ilerde, evvelce.
z. bazen, ara sıra.
z. bir yolunu bulup.
z., i. biraz, bir dereceye kadar; i. bir parça, bir şey; önemli kimse veya şey.
z., i. bir yere, bir yerde; i. bir yer.
z. bir yönde. in somewise bir noktada.
Alışveriş Sepetiniz