NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

sing ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: sing
Bulunan Sonuç: 19

sing

f. (sang, sung) i. şarkı söylemek, terennüm etmek; çağlamak; ıslık gibi ses çıkarmak, uğuldamak (rüzgar); çınlamak (kulak); şiir okumak; ötmek, şakımak; (argo). suçu açığa vurmak; i., k.dili. şarkı söyleme; terennüm, özellikle birçok kimsenin bir arada şarkı söylemesi; kurşun vızıltısı. sing ones praises birini hararetle methetmek. sing out bağırmak, seslenmek. singable s. şarkı gibi söylenebilir, terennüm edilebilir.

singapore

i. Singapur.

singe

f. (singeing) i. azıcık yakmak, ütülemek, alazlamak, hafifçe yakmak; i. hafif yanık.

singer

i. şarkı söyleyen kimse, şarkıcı; muganni, hanende; ozan, şair, aşık; ötücü kuş.

singhalese

s., i. Seylan'a ait; i. Seylanlı; Seylan dili.

single

s., i. tek, bir, yalnız, ayrı, münferit; bekar, evlenmemiş; özel, hususi, tek kişilik; iki tarafta yalnız birer rakip bulunan (oyun); sağlam; sade, basit, saf; bir kat, yalın kat; çiçekleri yalın kat olan; i. bir, tek; gen. çoğ. teniste tekler, single; golfta iki oyuncu ile oynanan oyun; beysbolda vurucuyu birinci kaleye ulaştıran vuruş; krikette bir sayı kazandıran vuruş; tek kişilik oda. single barrel tek namlulu (tüfek) . single entry tic. basit defter tutma. usulü, ana deftere bir kere kaydetme; bir kerelik giriş. single file birbiri arkasına dizilen sıra; tek sıra. single tax tic. tek dereceli vergi. singletrack s. tek hatlı, tek yönlü; tek açıdan değerlendiren.

single

f., gen. out ile seçmek, ayırmak; birer birer almak; beysbol. vurucuyu birinci kaleye ulaştıran vuruşu vurmak.

singleacting

s. tek yönde çalışan.

singlebreasted

s. tek sıra düğmeli (ceket).

singlehanded

s. tek kişi ile işletilen; tek el ile çalışan.

singlehearted

s. temiz kalpli, sadık.

singleminded

s. tek amaçlı; sade; samimi; hilesiz.

singlenuss

i. birlik, yalnızlık; bekarlık; samimiyet, dürüstlük, sadakat.

singlestick

i. eskrim değneği; değneklerle oynanılan eskrim; kısa kalın sopa.

singleton

i., iskambil bazı oyunların başlangıcında oyuncunun elinde bulunan bir renkten tek kağıt; tek bir şey.

singly

z. yalnız, tek başına.

singsong

i., s. aynı tempoda ve cansız bir makamla okuma; s. aynı tempoda ve cansız.

singular

s., i. yalnız, tek, ayrı, münferit; eşsiz, müstesna; gram. tekil, müfret; bambaşka, görülmemiş, tuhaf, garip; i., gram. tekil kelime; tek şey .singularity i. tuhaflık, garabet; özellik, hususiyet, dikkati çeken şey. singularly z. müstesna olarak, fevkalade bir şekilde.

singularize

f. özelliğini belirtmek.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL