NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
z. böyle (aktarılan parçadan sonra aynen alınmıştır', anlamında kullanılır). sic passim her yerde böyle. Sic semperty rannis Gaddarlara her vakit böyle yapılsın. Sic transit gloria mundi Dünya izzet ve şerefi böyle fanidir.
s, i. kurutucu; i. kurutucu madde .
i. Sicilya Sicilian s., i. Sicilyalı.
s. hasta, keyifsiz; bulantılı, midesi bulanan; bezgin; hasret çeken, özleyen; of ile tiksinmiş, usanmış, bıkmış; bozuk; hastalıklı, mariz; hastaya mahsus; meşum, iğrenç. sick headache tıb. mide bulantısı ile gelen şiddetli baş ağrısı; yarım baş ağrısı. sick joke iğrenç ve ürpertici şaka. sick leave hastalık izni, tebdili hava.
f. saldırmak (köpek); gen. on ile saldırtmak, kışkırtmak (köpek). Sick'em ! Fırla, haydi !
i. yatalak hasta.
i., den. gemi reviri.
i. hasta yatağı.
f. hastalanmak; hasta etmek, bıktırıp vaz geçirmek, tiksindirmek.
s. hastalık getiren; tiksindirici, iğrenç; kusturucu. sickeningly z. tiksindirici surette.
s. hasta gibi, rahatsız; rahatsız edici, gönül bulandırıcı. sickishly z. bulantı hissederek. sickishness i. bulantı hissetme, hastalanır gibi olma.
i., f. orak; f. orakla biçmek.
s. hastaca, daima keyifsiz, hastalıklı, hasta mizaçlı; hastalık getiren; gönül bulandırıcı; marazi, tiksindirici, hasta yüzlü. sickliness i. hastalıklı hal.
i. hastalık; mide bulantısı, kusma.
i. hasta odası.
Alışveriş Sepetiniz