NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(f.), (müz.) notayı tizleştirmek, tiz sesle söylemek.
(s.), (i.), (z.) keskin, sivri; zeki, açıkgöz; istekli; çok dikkatli; pürüzsüz, temiz; acı; ekşi; sert, haşin, hiddetli, şiddetli; (müz.) diyez, çok tiz (ses); cimri, hesabi; dokunaklı, etkili, tesirli; ABD, argo kıyak, mükemmel; (i.) diyez nota, diyez işareti; uzun dikiş iğnesi; (k.dili) dolandırıcı; (z.) şiddetle, keskin olarak; dakik olarak, zamanında. sharp practice dalavereli iş. at four o'clock sharp saat tam dörtte. Iook shurp dikkat etmek, gözünü dört açmak. sharp'ly (z.) şiddetle, sertçe; keskince. sharp' ness (i.) keskinlik; sertlik; zeki oluş.
(s.) keskin ağızlı, keskin.
(f.) bilemek, keskinletmek, açmak, sivriltmek, inceltmek; sertleştirmek; ekşileştirmek; acılaştırmak; şiddetlendirmek, kuvvetlendirmek. sharpener (i.) bileyici; kalemtıraş.
(i.) dolandırıcı, dalavereci.
(s.) keskin görüşlü; tetik.
(i.) şarpi, sivri burunlu dibi düz yelkenli.
(s.) sivri uçlu.
(s.) çapraz; sert; çok aç.
(i.) keskin nişancı.
(s.) keskin görüşlü.
(s.) iğneleyici.
(s.) zeki, şeytan gibi.
Alışveriş Sepetiniz