NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

sharp ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: sharp
Bulunan Sonuç: 13

sharp

(f.), (müz.) notayı tizleştirmek, tiz sesle söylemek.

sharp

(s.), (i.), (z.) keskin, sivri; zeki, açıkgöz; istekli; çok dikkatli; pürüzsüz, temiz; acı; ekşi; sert, haşin, hiddetli, şiddetli; (müz.) diyez, çok tiz (ses); cimri, hesabi; dokunaklı, etkili, tesirli; ABD, argo kıyak, mükemmel; (i.) diyez nota, diyez işareti; uzun dikiş iğnesi; (k.dili) dolandırıcı; (z.) şiddetle, keskin olarak; dakik olarak, zamanında. sharp practice dalavereli iş. at four o'clock sharp saat tam dörtte. Iook shurp dikkat etmek, gözünü dört açmak. sharp'ly (z.) şiddetle, sertçe; keskince. sharp' ness (i.) keskinlik; sertlik; zeki oluş.

sharpedged

(s.) keskin ağızlı, keskin.

sharpen

(f.) bilemek, keskinletmek, açmak, sivriltmek, inceltmek; sertleştirmek; ekşileştirmek; acılaştırmak; şiddetlendirmek, kuvvetlendirmek. sharpener (i.) bileyici; kalemtıraş.

sharper

(i.) dolandırıcı, dalavereci.

sharpeyed

(s.) keskin görüşlü; tetik.

sharpie

(i.) şarpi, sivri burunlu dibi düz yelkenli.

sharppointed

(s.) sivri uçlu.

sharpset

(s.) çapraz; sert; çok aç.

sharpshooter

(i.) keskin nişancı.

sharpsighted

(s.) keskin görüşlü.

sharptongued

(s.) iğneleyici.

sharpwitted

(s.) zeki, şeytan gibi.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL