NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(kıs.) sequel; sonra gelen, arkası, müteakıp.
(s.) başkasına tabi olma eğiliminde olan; tutarlı, uygun.
(i.) devam; son, sonuç, netice.
(i.) (çoğ. Iae) (Lat.), (tıb.) bir hastalığı izleyen anormal durum.
(i.) ardışıklık; ardıllık, bir birini izleme; sıra, düzen; seri; sonuç, etki; (müz.) ardıllık, artardalık.
(s.), (i.) ardışık, ardıl, birbirini izleyen; (i.) sonuç, netice, etki. sequen'tial (s.) seri meydana getiren; ardışık. sequentially (z.) sonucu olarak, neticesinde.
(f.) ayırmak, tecrit etmek; (huk.) haczetmek, el koymak, müsadere etmek. sequester oneself tenha bir yere çekilmek. sequestrate (f.) el koymak; kamulaştırmak. sequestra'tion (i.) zapt, müsadere, el koyma; inziva, köşeye çekilme.
(i.) (çoğ. tra) (tıb.) nekroza uğramış kemik.
(i.) eski Venedik Cumhuriyetinin altın sikkesi; pul, payet.
(i.) sekoya, (bot.) Sequoia.
Alışveriş Sepetiniz