NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(i.) uruk, kabile (özellikle eski İrlanda'da); (sosyol.) (boy.).
önek, (Lat.) yedi, yedinci.
(bak.) septum.
(s.) bölmeli, bölme ile bölünmüş.
(i.) eylül.
(i.) Paris'te 26 eylül 1792 katliamına katılan kimse.
(s.), (i.) yediden ibaret, yedi sayısına ait, yedi yılda bir olan veya görülen, yedi yıl süren; (i.) yedi sayısı; yedi kişi veya şey.
(s.) yedi yıl süren, yedi yılda bir olan veya görülen. septennially (z.) yedi yılda bir.
(i.), (astr.) Büyükayı.
(s.) kuzeysel, yıldızdan gelen.
(i.) yedili grup veya takım; (müz.) yedi sesle söylenen veya yedi çalgı ile çalınan parça.
(s.), (i.), (tıb.) mikrop veya toksinden hâsıl olan; bulaşık, mikroplu; (i.) kan zehirlenmesi meydana getiren madde. septic tank fosseptik.
(i.), (tıb.) kan zehirlenmesi, septisemi.
(s.), (bot.) ek yerlerinden bölünen veya ayrılan, zardan ayrılan.
(i.) Amerikan ve Fransız usulüne göre 24 sıfırlı sayı; İngiliz usulüne güre 42 sıfırlı sayı.
(i.) yetmişle yetmiş dokuz yaşları arasında kimse.
(i.) Eski Ahit kitabının MÖ 270'de başlanılan Yunanca tercümesi.
(i.) (çoğ. ta) (biyol.) bölüm, septum.
(s.), (f.) yedi kat; (f.) yediyle çarpmak.
Alışveriş Sepetiniz