NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i., f. (-ped, - ping) s. ufak parça; artık, kırıntı; müsveddelik kâğıt; parça; çoğ. yağ eritilince geriye kalan kıkırdak; çoğ. hayvanlara verilen artık et; maden kırpıntısı; fı parçalamak, kırıntı haline getirmek, ufalamak; değersiz diye bir yana atmak, ıskarta etmek; s. artık. scrap heap kırpıntı yığını, hurda yığını. scrap iron hurda demir. scraps of news derme çatma haberler. a scrap of evidence çok ufak bir delil.
i. gazete kupürleri veya resim yapıştırmaya mahsus defter.
f., i. kazımak, kazıyarak temizlemek; sıyırtmak; kazıyıp toplamak; sürterek gıcırdatmak; selâm verirken ayağını sürterek geri çekmek; çok tutumlu olmak; i. kazıma veya sürtme sesi; kazıma, sürtme; varta, çıkmazı scrape acquaintance tanışmaya gayret etmek. scrape along az para ile geçinmek. scrape away, scrape off kazıyarak silmek. scrape through güçbelâ atlatmak. scrape up zorla toplamak. get into a scrape belâya çatmak. get out of a scrape beladan kurtulmak, yakayı kurtarmak We're in a pretty scrape. Ayıkla şimdi pirincin taşını.
i. kazıma aleti; greyder.
i. kazıma; kazıma sesi; gen. çoğ. kazıntılar.
i., A.B.D. kaynatılmış mısır unu ve et parçaları kızartması.
s. kırıntı veya parçalardan ibaret. scrappily z. parça halinde, parça parça. scrappiness i. parça halinde olma.
s. kavgacı. scrappiness i. kavgacılık.
Alışveriş Sepetiniz