NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i. çıplak kaya.
i., f. (-red, -ring) yara izi; geçmişin bıraktığı kötü etki; bot. dökülmüş yaprağın dal üzerindeki izi; f. yara izi bırakmak.
i. eski Mısırlıların kutsal saydıkları bokböceği, zool. Scarabaeus sacer; bokböceği şeklinde ve uğurlu sayılan küçük taş.
(çoğ. -es, -baei) bak. scarab.
i. eski italyan komedisinde soytarı; korkak soytarı.
s., z. nadir, seyrek, az; eksik, kıt; güçbelâ, zoraki, yok gibi; z. hemen hemen hiç. make oneself scarce k.dili ortadan kaybolmak. scarce'ly z. ancak, güç belâ, zorla, güçlükle. scarce'ness, scarcity i. kıtlık, nadir oluş.
f., i. korkutmak, ürkütmek; i. ani korku, panik, sebepsiz korku. scare away veya off korkutup kaçırmak. scare up k.dili arayıp meydana çıkarmak.
i. bostan korkuluğu; hırpani kılıklı kimse.
i., k.dili büyük harf manşet.
i. korkulu söylentiler yayan kimse.
f., i. iki kerestenin ucunu birbirine geçirerek eklemek; i. geçme ek yeri, oyuk yer, yuva.
i. (çoğ. -s, scarves) f. eşarp, enli ve uzun omuz atkısı; enli boyunbağı; f. eşarp örtmek; boyunbağı takmak, omuz atkısı koymak.
i. üstderi, epiderm.
f. deriyi kazıyıp kanatmak; (toprağı) taramak; incitmek, gücendirmek. scarifica'tion i. tarama.
i., tıb. kızıl .
i., s. al renk, kırmızı renk; al renkli kumaş veya elbise; s. al renkli; iffetsiz. scarlet fever kızıl (hastalık). scarlet letter eskiden zina yapan bir kadının göğsünde taşımaya mecbur olduğu kızıl renkte A harti. scarlet tanager Amerika'ya mahsus ve erkeğinin sırtı kızıl ve kanatları siyah olan bir kuş, zool. Piranga olivacea.
i., f. uçurum; f. dikine kesmek.
s. korku veren; korkak, çekingen.
Alışveriş Sepetiniz