rum ne demek Türkçe anlamı

i. rom; içki.

s., İng., (argo) tuhaf, acayip, antika.

i. Rum.

i. Romanya. Rumanian i., s. Romanyalı, Romen; Romence; s. Romen.

i. rumba.

f., i.gürlemek,gümbürdemek;gurlamak,gurulda- mak;(taşı) yuvarlanan fıçıya koyup parlatmak; i. gümbürtü, gürültü, gürleme; guruldama, gurultu; paytonun arkasındaki oturma yeri, bagaj yeri; şaft üzerinde yuvarlanan fıçı; A.B.D., (argo) dalaş, maraza. rumble seat otomobilin arka tarafında açılır kapanır oturacak yer. rumblingly z. gürleyerek, gümbürtüyle; gurultuyla.

i. (çoğ. rumina) zool. işkembe; gevişgetirenlerin çiğnediği şey.

s., i. geviş getiren; gevişgetirenlere özgü; düşünceli; i. geviş getiren hayvan.

f. geviş getirmek; düşünceye dalmak. rumina'tion i. geviş getirme; derin düşünme. ruminative s. derin düşünceye dalmış.

f., i. altüst edip aramak; dikkatle araştırmak; i. araştırma, altüst ederek arama. rummage out araştırarak bulmak. rummage sale yoksulların yararına ufak tefek eşya satışı; elde kalan malların satışı.

i. büyücek içki bardağı.

i. bir çeşit iskambil oyunu.

i., f. şayia, havadis, söylenti; dedikodu; f. yaymak, dile vermek, dedikodu çıkarmak.

i. hayvan kıçı, but; bakıye, geri kalan parça. rump roast kasap. but. rump session bir toplantının dağılmasından sonra çoğunluğun olmadığı gayri resmi devamı.

f., i. buruşturmak; örselemek; karmakarışık etmek; i. buruşmuş şey; kırışık, buruşukluk.

i., k.dili gürültü, şamata; kavga, çekişme. rumpus room evde oyun salonu.

i. içki kaçakçısı.