NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

rub ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: rub
Bulunan Sonuç: 27

rub

i. sürtme, sürtünme; ovma, ovalama; güçlük, engel; sinirlendirici şey; pürüz.

rub

f. (-bed, -bing) ovmak, ovalamak; sürtmek: sürtünerek tahriş etmek; sürtüşmek; ovup cilâlamak; sürmek; sürtünmek. rub away aşındırmak, yemek; aşınmak. rub down masaj yapmak. rub in ovarak yedirmek (yağ). rub it in (argo) yüzüne vurmak. rub off, rub out silip çıkarmak; sürtünmeyle çıkmak, dökülmek. rub out (argo) öldurmek. rub one the wrong way (argo) birini kızdırmak, sinirlendirmek, tepesini attırmak. rub shoulders with bir arada bu- lunmak.

rub-a-dub

i. davul sesi; buna benzer gürültü.

rubaiyat

i. rubai, dörtlük. The Rubaiyat Ömer Hayyam'ın bir şiiri ve onun Fitzgerald tarafından yapılmış İngilizce çevirisi.

rubasse

i. süs taşı olarak kullanılan parlak kırmızı bir kuvars.

rubato

s., i., müz. bir notanın başka bir nota yerine uzatıldığını gösteren; i. bu şekilde uzatma.

rubber

i., (iskambil) bir tarafın üç oyundan ikisini kazandığı parti; berabere kalınca kazananı tayin için oynanılan oyun.

rubber

i., f. kauçuk, lastik; silgi; lastik (ayakkabı); ovan kimse veya alet; masajcı; natır, tellâk; f. lastik kaplamak. rubber boot şoson, lastik çizme. rubber cement kauçuktan yapılan yapıştırıcı. rubber check A.B.D., (argo) karşılıksız banka çeki. rubber cloth muşamba. rubber plant kauçuk ağacı veya kauçuk veren bitki; kauçuk, bot. Ficus elastica. rubber stamp lastik mühür, ıstampa; şahsiyetsiz kimse. India rubber kauçuk.

rubberize

f. lastik kaplamak; kumaşı sugeçirmez hale koymak.

rubberneck

i., f., A.B.D., (argo) herkese veya herşeye dönüp bakan kimse, meraklı kimse, mütecessis adam; f. tecessüsle bakmak.

rubberstamp

f., k.dili düşünmeden onaylamak.

rubbish

i. çerçöp, süprüntü, döküntü; saçma.

rubble

i. moloz taşı; moloz, yapı döküntüsü. rubbly s. moloz gibi.

rube

i.,( argo) çiftçi, köylü, taşralı.

rubefacient

s., i. kızartıcı, deriyi kızartan; i. tıb. deriyi kabartmadan kızartan ilâç. rubefaction i. kı- zartma, kırmızılaştırma.

rubella

i., tıb. kızamıkçık.

rubeola

i., tıb. kızamık; kızamıkçık.

rubescence

i. kırmızılık, kızartı. rubescents kızartıcı; kızarmaya yüz tutmuş.

rubicon

i. eski İtalya'yı Galya'dan ayıran ırmak. cross the Rubicon dönülmeyecek bir karar vermek.

rubicund

s. kırmızı, al; çabuk kızaran (yüz). rubicun'dity i. kırmızılık.

rubidium

i., kim. rubidyum.

rubiginous

s. pas renkli, kahverengimsi kırmızı.

rubigo

i. kırmızı perdah tozu.

rubious

s. kırmızı, yakut renkli, lal.

ruble , rouble

i. ruble.

rubric

i. eski kitaplarda kırmızı harflerle basılan kısım, ayırıcı niteliği olan kırmızı harfler; kanun tasarısı başlığı; dua kitabında veya herhangi bir dini kitapta bölüm başı; bölüm başlığı; bölüm; kırmızı renk. rubricate f. kırmızı renkle yazmak; bölümlemek, belirli kısımlara yazmak.

ruby

i., s. yakut, lâl; saatlerde kullanılan ufak yakut parçası; yakut rengi, lâl; kırmızı şarap; İng. 5 1/2 puntolu harf; s. yakuta benzer, kırmızı, lâl, al. ruby glass koyu kırmızı cam.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL