roc ne demek Türkçe anlamı

i. anka kuşu.

i. bir çeşit pırasa, bot. Allium scorodoprasum .

i. piskoposlara mahsus beyaz cüppe.

i. kaya; kaya parçası; kaya gibi kuvvetli şey; (A.B.D.),( argo) büyük mücevher, elmas; (ing.) akide şekeri; felâkete sebep olan şey. the Rock Cebelitarık dağı ve kalesi. rock bass Amerika'ya mahsus bir çeşit tatlı su balığı. rock bottom kaya tabakası; en aşağı (fiyat). rockbound s. etrafı kayalık; ulaşılmaz, erişilmez. rock candy akide şekeri. rock crystal neceftaşı. rock garden kayalık yerde bulunan bahçe; dağ çiçekleri yetiş- tirmek için özel olarak yapılan kayalık bahçe. rock ruby 1â1 taşı. rock salt kayatuzu. rockwork i. kaya parçaları ile yapılan duvar veya bahçe- süsü. living rock arz kabuğun daki taşküreden ayrılmamış kaya kitlesi. on the rocks kayaya çarpmış, harap olmuş; iflâs etmiş; buzlu fakat soda veya su katılmamış (viski).

f., i. sallamak; beşik sallamak, sallayarak. uyutmak; sallanmak, olduğu yerde sallanmak; i sallama, sallanma .rockandroll i. çok ritmik bir pop müziği .rocking chair salıncaklı sandalye. rocking horse salmcaklı oyuncak at. rock the boat velveleye vermek.

i.beşik veya salıncaklı sandalye altmdaki kavisli ağaç, ayak; beşik sallayan kimse.off one,s rocker (argo) çatlak, dengesiz, deli.

i. kayalık bahçe, taş yığınından yapılmış çiçeklik.

i., f. havai fişek, roket; f. roket atmak; havaya doğru dik uçmak; hızlı ve dikine uçmak. rocket bomb tepkili bomba.

i. roka, bot. Eruca sativa.

i. bir çeşit kayabalığı.

s. kayadan kenarları olan; çok inatçı.

i. laden; keçisakalı, bot. Cistus creticus.

s. kayalık, kaya dolu; kaya gibi; hissiz, duygusuz, katı, katı kalpli. Rocky Mountains, Rockies Kayalık Dağlar. rockiness i. kayalıklı olma.

s. sallanmaya eginik, sallanan, titrek; kararsız; k.dili zayıf, halsiz.

i., s. mimaride rokoko tarzı, çok süslü mimari tarzı; s. rokoko tarzına ait; çok suslü, fazla gösterişli.