NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
f. ufacık dalga, dalgacık; su yüzünün dalgalanması; f. ufak dalgalar meydana getirmek; dalgalanmak; dalgacıklar gibi ses çıkarmak. a ripple of conversation dalga gibi yükselip alçalan konuşma sesi. ripple mark kaya veya kum üzerinde su veya rüzgârın bıraktığı iz. ripplet i. dalgacık. ripply s. dalgacık gibi.
i., f. keten tarağı, keten tohumunu ayırmaya mahsus tarak; f. keten tohumunu ayırmak.
Alışveriş Sepetiniz