NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(i.), (f.) kamış, (bot.) Trichoon phragmites; saz, (bot.) Phragmites; kamış düdük; kaval, ney; (müz.) klarnet gibi çalgıların ağzında bulunan ve sesi çıkaran ince maden veya kamış parçası; bez tezgâhında gücü; (f.) kamış veya kuru otla kaplamak veya süslemek. reed organ basınçlı havayla titreşen kamışlar yoluyle ses çıkaran bir müzik aleti. reed pipe içinde ses çıkaran ince maden parçası olan org borusu; kamış düdük. reed stop böyle boruları kontrol eden jüdorg. reed warbler bir çeşit küçük ötleğen, (zool.) Acrocephalus scirpaceus. a broken reed güvenilmez kimse veya şey. reed'y (s.) kamış dolu; kamış gibi; kamış düdük gibi ses çıkaran.
(i.) Afrika'da bulunan bir cins antilop, (zool.) Redunca arundineum.
(i.), (mim.) yuvarlak silme.
(i.) bircins baştankara, (zool.) Panurus biarmicus.
(i.) su kamışı, (bot.) Typha latifolia.
(f.) yeniden eğitmek; eğiterek ıslah etmek.
Alışveriş Sepetiniz