NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(f.), eski ehemmiyet vermek, önemsemek, dikkat göstermek; ehemmiyeti olmak.
(s.) dünyayı umursamayan; kendini tehlikeye atan; dikkatsiz, kayıtsız, pervasız. recklessly (z.) pervasızca, hiç bir şey düşünmeden. recklessness (i.) pervasızlık, cüretkârlık.
(i.) saymak, hesap etmek; tutmak, addetmek; sanmak, farzetmek, hükmünde tutmak; hesaba katmak; sayı saymak; hesap görmek; on ile itimat etmek, güvenmek; ABD, (h.dili) tahmin etmek, zannetmek, düşünmek. reckon with le hesap görmek; hesaba katmak.
(i.) hesap, sayma; hesap görme, borç ödeme. day of reckoning hesaplaşma günü; kıyamet günü. dead reckoning (den.) parakete hesabı. out in one's reckoning hesabında yanılmış.
Alışveriş Sepetiniz