NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(i.) sebep, neden, illet; delil, tanıt; akıl, fikir, idrak, anlayış, aklıselim; mantık; hak, insaf, adalet. bring to reason aklını başına getirmek. by reason of nedeniyle, sebebiyle. in all reason mantıki olarak, hakkıyle düşünülürse. It stands to reason. Galiba öyledir. with reason haklı olarak.
(f.) usa vurmak, uslamlamak, muhakeme etmek; sonuç çıkarmak, anlamak; münakaşa etmek, müzakere etmek. reason out sonucunu bulmak. reason with ikna etmek, inandırmak.
(s.) makul, mantıklı, akla uygun; uygun. reasonableness (i.) uygunluk. reasonably (z.) makul surette; oldukça.
(s.) akla dayanan, düşünüp kararlaştırılmış.
(i.) muhakeme, uslamlama, usa vurma. deductive reasoning tümdengelim uslamlamasl, tümdengelimli usa vurma. inductive reasoning tümevarım uslamlaması, tümevarımlı usa vurma.
Alışveriş Sepetiniz